| Bütün çöpleri kaldırdım. İstediğin gibi meşaleleri de yaktım. Artık inebiliriz. | Open Subtitles | أبعدت الحطام ، أرسيت البطاريات كما طلبت ، يمكننا الهبوط الآن. |
| İstediğin gibi şu telefon kayıtlarını araştırdım. İşimi elimden alabilirlerdi ama yaptım. | Open Subtitles | لقد تحققت من أمر المكالمات التليفونية كما طلبت |
| Düşündüm de belki işler istediğin gibi gitmezse, kızgın ve mutsuz olurdun. | Open Subtitles | اعتقدت ربما إذا لم تقم بالأمر كما تريد ستكون حزين و تعيس |
| Demek istediğin, seni istediğin gibi kızlara katılmana izin vermediğim için mi? | Open Subtitles | أتقصد , لأنني لم أجعلك تنضمّ للبنات كما أردت ؟ |
| Hayır. İstediğin gibi Şanghay'a gitmeni istiyorum, öyle sadece gitmeni değil. | Open Subtitles | كلا.إنني أريدكي أن تذهبي إلى شنغهاي كما تريدين.و ليس بعيداً فحسب بهذا الشكل |
| Benden istediğin gibi ağrı kesicilerle ilgili onunla konuşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول التحدث إليه بشأن مسكنات الألم كما طلبتِ أنتِ |
| İki, istediğin gibi eğlen, yeter ki sabah 8'de kahvaltı masada olsun. | Open Subtitles | اثنان: احتفلي كما تشائين, طالما أن الإفطار يكون على الطاولة في الثامنة. |
| İşlerinin istediğin gibi gittiğini söyleyebilirsin, ama gerçekten de öyle mi? | Open Subtitles | يمكنك قول أنك مضيت قدماً كما تشاء لكن هل كذلك حقاً؟ |
| Grey benden istediğin gibi Louisiana'da gömüldü. | Open Subtitles | لقد عاد جراى ألى لوزيانا كما طلبت عثرت على مقبرة قرب البحر |
| Ama sonra sana ödülünü vereceğim, tam istediğin gibi. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك، أنا سَأعطيِك جائزتَكَ، كما طلبت |
| İstediğin gibi, ihbar edilmemiş tecavüz vakalarını araştırdım. | Open Subtitles | بحثت في قضية عمليات الاغتصاب غير المبلغ عنها كما طلبت |
| İstediğin gibi sana Edgar Frog'u getirdim. | Open Subtitles | لقد احضرت لك ادجار فروج , تماما كما طلبت |
| Boş ver ve kabul et, bazen işler istediğin gibi gitmiyor. | Open Subtitles | استسلم فقط و اعترف أنّ الأمورَ أحياناً لا تسيرُ كما تريد. |
| Artık patron sensin. Artık işleri kendi istediğin gibi yapabilirsin. | Open Subtitles | أنت الرئيس الآن، يمكنك أن تفعل الأمور تماماً كما تريد |
| Olaylar istediğin gibi gitmediği zaman lanet biri oluyorsun. | Open Subtitles | تكون مزعجاً جداً عندما لا تسير الأمور كما تريد. |
| Tıpkı istediğin gibi adam olacağım ve sonuna kadar sorumluluk alacağım. | Open Subtitles | فقط كما أردت بصفتي انسان أنا لن أستسلم وسوف أقوم بتحمل كامل المسؤولية لذا أنتَ فقط استسلم واذهب |
| Bebeğim, tıpkı istediğin gibi altı metrelik Douglas marka köknar ağacı olacağına sana söz veriyorum. | Open Subtitles | عزيزتي، أَعِدك بأنّك ستحصلين على شجرة جميلة بطول، 18قدم تماماً كما أردت |
| Şato artık senin evin, istediğin gibi dolaşabilirsin... batı kanadı hariç. | Open Subtitles | إن القلعة بيتك الآن لذا يمكنك الت قل.كما تريدين فيما عدا الجناح الغرب |
| Bugün, tıpkı istediğin gibi gerçek dünyaya karışmayı denedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد حاولت الإندماج مع العالم الواقعي اليوم، كما طلبتِ |
| Onu istediğin gibi yetiştirmene sonuna kadar saygı duyarım. | Open Subtitles | أحترم تماماً حقك بتربية ابنتك كما تشائين |
| Bir tane getireceğim, ondan sonra ona istediğin gibi ateş edebilirsin. | Open Subtitles | سأجلب واحدة وأنت تطلق النار عليها كما تشاء. |
| Sana anlatmam gereken bir şeyler var ve sonra istediğin gibi düşünebilirsin. | Open Subtitles | هناك شيء لا بد لي من ان اقول لكم ومن ثم يجب أن تقرر كما يحلو لك. |
| İstediğin gibi State caddesine park edip buraya taksiyle geldim. | Open Subtitles | توقفت في شارع الولاية وأخذت سيارة أجرة إلى هنا، كما طلبتي. |
| Bir kurgunun görünümüne sahip, ancak senin istediğin gibi özünde gerçekler var. | Open Subtitles | ليغلب عليها الخيال ظاهرياً , ولكن المحتوى يكون من الحقائق , كما ترغب |
| İstediğin gibi herkesi eve gönderdim. | Open Subtitles | لقد قمت بإرسال الجميع للمنزل مثلما طلبت |
| Her şey istediğin gibi olacak sanıyorsun. | Open Subtitles | تفترض ان الامور يكون بالطريقة التي تريدها. |
| Herşey istediğin gibi olacak. | Open Subtitles | سَنَلْعبُ هذا خارجا حتى النّهاية، تماما كما اردت. |
| Bir tane kazandığında, onunla istediğin gibi ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | عندما تربح واحداً يمكنك العناية به كيفما تشاء |
| Bana söylediğin yerde, istediğin gibi oynuyorum. | Open Subtitles | لعبت في المكان الذي طلبته و لعبت بالشكل الذي تريده |