| Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. | Open Subtitles | أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات |
| Dürüstçe hiçbir belirsizlik hissi olmadan seni bir daha görmek istemediğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني القول بصراحة, بدون اية لمحة للشك, أنني لا أريد رؤيتكِ مجدداً. |
| En az senin kadar onları haklamak istemediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنني لا أرغب بمعرفتهم بقدر ما تودّ أنت بمعرفتهم؟ |
| Ama bir daha düşününce o eve bir daha dönmek istemediğimi fark ettim. | Open Subtitles | ولكن عندما فكرت في ذلك لم أكن أرغب في العودة إلى ذلك المنزل |
| Sınıfta hikâyemi duyduktan sonra, savcılar hiçbir zaman birine zarar vermek istemediğimi söyleyebildiler. | TED | الآن نعود إلى الصف، وبعد سماع قصتي، أدرك المدّعون أنني لم أرد إيذاء أي شخص. |
| Hayır, onu kapının önüne koydum ve bir daha görüşmek istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | لا ، لقد طردته للخارج وقلت له لا اريد رؤيته مرة اخرى |
| Anlatmak isteyip istemediğimi bile bilmiyorum. Kendimi çok aptal hissediyorum. | Open Subtitles | لست حتى متأكدة من رغبتي في الحديث عن ذلك، أشعر بغباء شديد. |
| Şey, önceden, partine gelmek istemediğimi söylediğimde sadece dalga geçiyordum! | Open Subtitles | سابقاً عندما أخبرتك بأني لا أريد حضور حفلك، كنت أمزح |
| Jonathan'a yemekte sizi rahatsız etmek istemediğimi söyledim, ama ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أخبرت جوناثان أنني لا أريد إزعاجكم على الغداء لكنه أصر |
| Şu an hiçbirinizi görmek istemediğimi açık bir şekilde ifade etmiştim. | Open Subtitles | أجل، حسناً، لقد أوضحت أنّني لا أريد رؤية أحد منكم الآن. |
| - Sana büyük bir mesele haline getirmek istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أني لا أريد أجعله أمرا جللا. إنّه أمر جلل. |
| Ve bu imkana National Geopgraphic kanalı bana Çin hakkında birşey yazmak isteyip istemediğimi sorduğunda kavuştum. | TED | وأتيحت لي الفرصة لفعل ذلك عندما طلبت مني مجلة ناشونال جوغرافيك إذا ما كنت أرغب في كتابة شئ عن الصين. |
| Aslında bilmiyorum. Bana ifade vermek isteyip istemediğimi sordular. | Open Subtitles | اٍننى لا أعرف بالتحديد سألونى اٍذا كنت أرغب فى الاٍدلاء ببيان |
| Arkadaşlarına, atla deve istemediğimi söyle. Sadece yolumu bulacak kadarını alırım. | Open Subtitles | اخبرهم أننى لا أرغب بالكثير قطعة صغيرة من الكعكة فقط |
| Evet, artık neden anlatmak istemediğimi öğrendim. | Open Subtitles | حسناً، الآن أنا أعلم جيّداً لما لم أكن أرغب في الحديث |
| Seni öldürmek istemediğimi söyledim. Seni yaşatmaya çalıştım. | Open Subtitles | أنـا لم أرد قتلك حـاولت إبقـائك على قيد الحيـاة |
| Gelmek istemediğimi sana söylemiştim. Şu halime bak. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنني لم أرد المجئ أنظري الى وجهي ,سأموت من الالتهاب الرئوي |
| Sana o antibiyotikleri istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني لم أرد هذه المضادات الحيوية. |
| Sonra, bir daha yapmak istemediğimi söyledim. Çünkü hazır değildim. | Open Subtitles | بعدها اخبرته انى لا اريد ان افعل هذا مرة اخرى لانى لم اكن فى سن يسمح |
| Geçen akşam seni evimde istemediğimi söylediğim için de özür dilerim. | Open Subtitles | وأنا آسف ل ما قلته الليلة الماضية حول عدم رغبتي لك في بيتي. |
| İkinizi de Pizza Portal'da bir daha görmek istemediğimi söylersem umarım anlayışla karşılarsın. | Open Subtitles | أتمنى أن تستوعب عندما أقول لاأريد أن أرى أياً منكما في محلّي مجدداً |
| Buraya geldiğimizde onun ya da küçük kardeşimin yasa dışı işlerine karışmalarını istemediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك عندما جئنا للعيش هنا أننى لا أريده هو أو أخى الصغير أن يتعرضا لعملك غير القانونى |
| Anne, ona da onu bir daha görmek istemediğimi söyledim zaten. | Open Subtitles | أخبرتها، أنّني لا أودّ أن أراها مُجدّدًا. |
| Orada olmak istemediğimi biliyor musun? Oradan başka herhangi bir yerde olmak istedim. | Open Subtitles | لم أكن أريد الذهاب الى الجنازة أردت الذهاب الى أى مكان غيره |
| Ölmediğinde ise o duyguya bir daha asla yakınlaşmak bile istemediğimi çok iyi anladım. | Open Subtitles | وحينَ لم يمت، أيقنتُ أنّني لا أريدُ أن أشعر بهذا مجدّداً |
| Yalnız kalmak istemediğimi sana söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنني لا أود أن أكون وحيدة في المنزل |
| Geri dönüp, Selina'ya onun beni vali olarak desteklemesini istemediğimi söyle, tamam mı? | Open Subtitles | بأنّني لا أُريدُها إلى ان تؤيدني لدى الحاكمِ،مفهوم؟ |
| George Simmons' a yazmak kadar havalı bi işi istemediğimi mi düşündün? | Open Subtitles | هل تعتقد اننى لم اريد وظيفه لدى جورج سيمونز |
| Çok öfkeli görünüyorsun. Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin. | Open Subtitles | تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك |
| Seni bir daha görmek istemediğimi söylemedim mi? | Open Subtitles | ألم أخبرك بأنني لا أريدُ رُؤيتك ثانيةً أبداً؟ |