| Bulunmak istemeyen bir dostunu aramamak gibi mesela. | Open Subtitles | مثل عدم التفتيش عن صديق لا يريد أن يعثر عليه | 
| Hikâyenin duyulmasını istemeyen bir herif var. | Open Subtitles | راسيل هناك شخص ما في الخارج لا يريد أن تقال هذه القصه | 
| Yardım istemeyen bir mahalleye, ben de yardım edemem. | Open Subtitles | كما تعلمين , لا يمكنني مساعدة حي لا يريد أن يساعد | 
| Öpüşmeyi istemeyen bir kadın... anahtarı kilide takar ve eve girer. | Open Subtitles | . المرأة التي لا تريد قُبلة تأخذ المفاتيح وتضعهم بالبيت و تدخل البيت | 
| Sanki kimsenin ona dokunmasını veya ona bakmasını istemeyen bir yabancı gibiyim. | Open Subtitles | كالغريبه التي لا تريد أي شخص يلمسها أو ينظر لها | 
| Yani şapkadan çıkmak istemeyen bir tavşan tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | إذن قتل بواسطة أرنب الذي لا يريد أن يخرج من القبّعة | 
| Kurtarılmak istemeyen bir adamı kurtarmak için bütün kasabaya ateş açacak değilim. | Open Subtitles | لست مستعد أن أطلق النار على مدينة كاملة لأنقذ رجل يقول أنه لا يريد أن يتم إنقاذه. | 
| Fakat, bu, ilişki bittikten hemen sonra O'Nutters'a gelmek istemeyen bir adamla ilgili. | Open Subtitles | الأمر فقط أن الشاب لا يريد أن يأتي مطعم أونترز بعد الإنفصال | 
| - İlişkide olmak istemeyen bir adamla birlikte yani onun için gerçek bir zevk. | Open Subtitles | -إنها مع رجل لا يريد أن يكون على علاقة لذا فهو مناسب جداً لها | 
| Diğer martılar gibi olmak istemeyen bir martı hakkında kitap. | Open Subtitles | -إنه كتاب عن نورس لا يريد أن يكون كسائر طيور النورس | 
| Ya da taranmak istemeyen bir adam. | Open Subtitles | نعم, أو رجل لا يريد أن يفحص | 
| Babasının arkadaşlarıyla tanışmasını istemeyen bir ergen gibisin resmen. | Open Subtitles | انتي مثل المراهقة التي لا تريد والدها ان يقابل اصدقاءها الجدد | 
| Hiçbir şey istemeyen bir kadın- Bundan kuşkulanıyorum. | Open Subtitles | المرأة التي لا تريد شيء لدي ارتياب من الأمر | 
| Ve hayatımın benden uzaklaştığını hissediyorum kucağa alınmak istemeyen bir kedi gibi sanki. | Open Subtitles | وأشعر أن حياتي تنزلق بعيداً عني مثل القطة التي لا تريد أن يمسكها أحد. |