| Eski kocamın teknesini ödünç almak istemişti... bunu söylemeyecek kadar gururluydu. | Open Subtitles | أراد استعارة قارب زوجي السابق لكن بسبب كبريائه الشديد لم يسأله |
| Tracy okulu bıraktı çünkü Bay Campbell ondan bir kurbağayı parçalamasını istemişti. | Open Subtitles | تريسي طُرد من المدرسه لأن السيد كامبل أراد منه أن يشّرح ضفدع |
| Ve biliyorum ki, sizden Bebek'i değil kurbağayı kesmenizi istemişti. - Ne kurbağası? | Open Subtitles | وأعلم بأن لم يطلبك أن تجد فتى بل أراد منك أن تُشّرح ضفدع |
| Aslında -- başlangıçta kaçırdığımız bir şey var -- annesi odasını toplamasını istemişti. | TED | في الاساس لقد قمنا بتوسيخ الغرفة قليلا وقد طلب منه والده تنظيف الغرفة |
| Babası onun için eşi benzeri görülmemiş güzellikte ve mükemmellikte bir hediye istemişti. | Open Subtitles | أبوه طلب شيء أجمل له شيء أكثر كمالا من أي شيء رأته عين |
| Ailesi açık tabut töreni yapmak istemişti ama ayaklar altında öyle çiğnenmişti ki-- | Open Subtitles | أراد والداها أن يكون نعشها مفتوحاً لكن لكن الطريقة التي دُهست فيها .. |
| Bir kadın CIA ajanının hayatına kişisel ve yakından bakmak istemişti. | Open Subtitles | لقد أراد نظرة قريبة وشخصيّة لحياة عميلة أنثى في الإستخبارات المركزيّة. |
| Karakola gider misin diye sormamı istemişti. Herhangi bir ihbar gelmesine karşın. | Open Subtitles | أراد أن يطلب منك الذهاب لمركز الشُرطة، في حال ورد أيّ بلاغ. |
| Babam seni neşelendirmek için sürpriz yapmak istemişti ama elma bulamadık. | Open Subtitles | أراد والدي أن يفاجئكِ لكي يفرحكِ، لكننا لم نجد أيّ شيء. |
| O hep bir sporcu olup kendi yolunu çizmek istemişti. | Open Subtitles | لقد أراد أن يكون لاعبًا وقد إستطاع فعلها بطريقته الخاصة. |
| Çocuklar büyüdüğünde eskisi gibi yanında kalmayacağını bilirdi dolayısıyla birlikte vakit geçirmek istemişti. | Open Subtitles | علم أنه كلما كبر الأطفال ، تخسرهم لذى أراد قضاء الوقت معا جميعا |
| Mesela üç hafta önce Riley benden ayarlı anahtar istemişti. | Open Subtitles | منذ ثلاث أسابيع مضت رايلي طلب مني مفتاح الربط السداسي |
| Özel Ajan Pochee, benden bir şey yapmamı istemişti. Orada mı, görüşebilir miyim? | Open Subtitles | لقد طلب مني العميل بوتشي إنجاز شئ له، هل هو موجود دعني أكلمه |
| Benden gelip oynamamı istemişti. Onu geri çevirmiştim. - Hutch. hadi ama. | Open Subtitles | و طلب مني أن آتي و ألعبها قال أنها أخافته بشكل كبير |
| Yüzbaşı Wenthworth bu notu Camden Place'e, size götürmemi istemişti. | Open Subtitles | كابتن وينتورث طلب مني إيصال هذه الرساله لك في كامدن |
| Aynı zamanda Walt Whitman'dan da etkilendim, kendisi de Amerika'yı içine çekmek ve Amerika'nın onu içine çekmesini istemişti. | TED | كما الهمني أيضًا والت وايتمان الذي اراد ان يستوعب امريكا وان يجعلها تستوعبه |
| O annemin. Margaret ödünç almak istemişti. | Open Subtitles | إنها تخصُّ أمي ومارجريت أرادت أن تستعيرها |
| Bayan Verber büyük bir karton istemişti, ben de onu götürdüm. | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل اعلى ؟ لقد ارادت السيدة فيربر كرتونا كبيرا,فاحضرته لها |
| Tüm bu olayların başlamasının nedeni, arkanda olduğunu sana kanıtlamak istemişti. | Open Subtitles | هذا الأمرُ كلّهُ بدأ لأنهُ أرادَ بأن يُثبت ،لك أنهُ يحميك |
| Annesi zor zamanlar geçiriyordu ve benden ona iş vermemi istemişti. | Open Subtitles | أمها تعتقد بأنّ وقت صعب و طلبت مني الحصول على وظيفتُها |
| Babam kırtasiye ürünleri satıyordu. Mezar taşının kalem şeklinde olmasını istemişti. | Open Subtitles | طالما أن والدي كان بائعاً لمستلزمات المكاتب, فقد أراده على شاكلة قلم رصاص. |
| Woddy'nin, ineklerin sütünü sağacak biriyle evlenmesini istemişti. | Open Subtitles | أرادته أن يتزوج أحداً يستطيع حلب الأبقار |
| Senle konuşmak istemişti! Benle ne zaman konuşmak istedi ki şimdi konuşsun? | Open Subtitles | بلى كان يريد لم يرد ان يتحدث أبداً معي, لم يفعل أبداً |
| Hatta yürürken çiçeğime sanki bir midilliymiş gibi binmemi istemişti. | Open Subtitles | هوأيضا أرادني أن أضع باقتي تحت الذئبه الحمراء مثل المهر. |
| O'nu nasıl mı getirdim? Güneydoğu Asya'da biraz zaman geçirmek istemişti, | Open Subtitles | كيف احصل عليه انه يريد قضاء بعض الوقت فى جنوب شرق اسيا ؟ |
| Babam bana vermişti. Varlıklarımı kameraya almamı istemişti. | Open Subtitles | ابى اعطانى اياها أرادنى ان اوثق كل اشيائى القيمة |
| İç Güvenlik'in haberdar edilmesini istemişti. Mekanı yirmi dört saat gözlüyorduk. | Open Subtitles | وطلب دعم وزارة الأمن الداخلي وكنا نراقب روزاتي لمدة 24 ساعة |
| Di-Gel'in etiketini okumamı istemişti, buna inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | الرجل طَلبَ مِني قِراءته له علامة هلامِ دي، هَلّ يمكن تَصديق ذلك؟ |