| Oğlunuzun gitmesini istemiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتم لا تريدون أن يرافقكم الصبى أليس كذلك؟ |
| Vurulmak istemiyorsunuz. Dükkân ve evlerinizin yakılmasını istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا تريدون أن تصابوا لا تريدوا لمتاجركم أو بيوتكم أن تحترق |
| Sen ve Purslane beni daha fazla etrafınızda istemiyorsunuz herhalde. | Open Subtitles | مالم يكن أنت و بروسلين لا تريداني معكما بعد الان |
| Siz yaşlı hindiler beni istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا ترغبون بي أنتم الدجاج الرومي |
| Belki yemek masanızın karşısında beni görmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | قد لا أكون الرجل الذي ترغب في رؤيته على طاولة طعامك |
| Ben kimseyi yok etmek istemiyorum. Siz de yok edilmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن لا اريد القضاء على احد وأنتم لا تريدوا القضاء عليكم |
| Bence alarm durumu yükseltildi ve bunu bilmemizi istemiyorsunuz efendim. | Open Subtitles | اظن ان حالة الطوارئ قد رفعت وانت لا تريد اعلامنا |
| Kadınınıza el sürülsün istemiyorsunuz. Hiçbir şey olsun istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا تريدون لنسائكم أن يلمسهن احد لا تريدون حدوث أى شئ |
| Madem öldüğümde yanımda olmak istemiyorsunuz hayattayken de istemiyorsunuz demektir. | Open Subtitles | لا تريدون أن تُدفنوا بجانبي عندما تموتون أفترض أنكم لا تريدون أن تكونوا بجواري وأنا حيّ |
| Madem karismak istemiyorsunuz, o zaman neden karisiyorsunuz? | Open Subtitles | إذا كنتم لا تريدون التدخل فلماذا تتدخلون؟ |
| Sen ve Purslane beni daha fazla etrafınızda istemiyorsunuz herhalde. | Open Subtitles | مالم يكن أنت و بروسلين لا تريداني معكما بعد الان |
| Pekala. Anlasalan o ki siz beni burada istemiyorsunuz ya da bu gece basinizdan savmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | ...حسناً، من الواضح أن كلاكما لا تريداني هنا |
| Evet, beni aranıza almak istemiyorsunuz, çünkü beyazım. | Open Subtitles | ولأني ابيض لا ترغبون في أن انضم اليكم |
| Belki yemek masanızın karşısında beni görmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | قد لا أكون الرجل الذي ترغب في رؤيته على طاولة طعامك |
| Bence alarm durumu yükseltildi ve bunu bilmemizi istemiyorsunuz efendim. | Open Subtitles | اظن ان حالة الطوارئ قد رفعت وانت لا تريد اعلامنا |
| Benden, şayet tellerden kaçarsam... yakalanmadan ihtiyacınız olan her şeyi öğrenmemi... sonra buraya geri dönüp kendimi hücreye attırmamı... istemiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | وإستكشف الوضع بالخارج دون أن يقبضوا على لأعود بنفسى ليلقوا بى فى الحبس الإنفرادى لعدة أشهر لذا يمكنك الحصول على المعلومات التى تحتاجها ؟ |
| Bahane göstermeyin. Korkuyorsunuz ve dövüşmek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا تعطنى اى عذر هل انت خائف ولا تريد المقاتلة؟ |
| Ama üçüncü en iyi, ki onu da satmak istemiyorsunuz... | Open Subtitles | وكذلك الثالث الذي يليهم لا تُريد بيعه أيضاً، |
| Artık avcunuzun içindeler, ama onları yakalamak istemiyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | هم بمثابة موتى، و بالرغم من هذا لا ترغبين بأخذها؟ |
| Beni burada istemiyorsunuz, ve ben de olmayacağım. | Open Subtitles | أعرف أنكم لا تريدونني هنا و أنا لا اريد ان أكون هنا |
| Saçmalık. Ütopyamı yaratmamı istemiyorsunuz. | Open Subtitles | هذا هراء ، أنتم فقط لا تريدوني أنأصنعمدينتيالخاصة. |
| Çizimlerimden nefret ettiğinizi bana söylemek istemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم لاتريدون إخباري بأنكم تكرهون رسمي |