| Bu günden itibaren Hükümetimiz Suriye Elçiliğinin askeri ataşesi ve kültür ataşesini Fransa'daki faaliyetlerinden dolayı istenmeyen adam olarak ilan etme kararı almıştır. | Open Subtitles | إعتباراً من اليوم، قررت الحكومة، إعلان إسم شخص غير مرغوب به |
| Paris'in bankacıları için istenmeyen adam olacağım. | Open Subtitles | سأكون شخص غير مرغوب به مع المصرفيين في باريس |
| Pekâlâ, belki birazcık bugünlerde burada istenmeyen adam olarak biraz bulunduğumdan bahsetmeyi unutmuş olabilirim. | Open Subtitles | حسناً ، رُبما أكون قد نسيت نوعاً ما أن أذكر أنني نوعاً ما لا اُعد شخصاً مرغوب به للتواجد هُنا بتلك الأيام |
| Vergi ödememek için ülke dışında yaşıyor ve pek çok ülkede istenmeyen adam ilan edilmiş, | Open Subtitles | "هو مهاجر من دفع الضّريبة الذي شخصيًا غير مرغوب به في عدّة بلدان،" |