|                Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının iyi bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim.                 | TED |                 كنت أود تصور أن هناك سبباً مقنعاً يبرر سَجنَ أخي أنيسا.                 | 
|                Google Maps'i bu mağaralardan bazılarının içinde görebilmeyi çok isterdim.                 | TED |                 أود أن أرى خرائط جوجل داخل بعض من هذه الكهوف                 | 
|                - Evet, biliyorum. Ben de onu bu lanet oyuna almak isterdim.                | Open Subtitles |                 أعرف ، و أنا أحب أن أغتنم واحدة من هذه الألعاب الملعونة                | 
|                Güzel hediyelerle dönmek isterdim ama elimde kalanların hepsi bu.                | Open Subtitles |                 أردت أن أجلب معي هدايا أجمل، ولكن هذا كل شيء                | 
|                Size bu sorunun yanıtını vermeyi çok isterdim ama vaktim doluyor.                 | TED |                 و أرغب كثيراً أن أخبركم الإجابة ، لكن الزمن بدأ يداهمني.                 | 
|                Sizi gurur günahından kurtarmak isterdim Rahibe, ama korkarım bunu yapamam.                | Open Subtitles |                 أودّ أن أحميكِ من خطيئة الكبرياء يا أختاه، لكن لا أستطيع.                | 
|                Size yardım edebilmeyi çok isterdim. Ama korkarım yapabileceğim bir şey yok.                | Open Subtitles |                 بقدر ما أريد أن تساعدك، أخشى عدم القدرة على القيام بأي شيء.                | 
|                Bu cüppe yerine giyecek daha güzel elbiselerimin olmasını isterdim.                | Open Subtitles |                 اتمنى لو كنت استطيع ارتداء شيئا اجمل من هذا الرداء                | 
|                Bu arada burada kalmaya niyetiniz var mı öğrenmek isterdim.                | Open Subtitles |                 بالمناسبة، أود أن أعرف ما إذا كنتما تقويان البقاء هنا                | 
|                Ben de gitmek isterdim, Django. Yeni insanlarla tanışmak ve eğlenmek için.                | Open Subtitles |                 أود أيضا أن يذهب , جانغو إلى التعرف على أشخاص جدد والمتعة                | 
|                Şimdi bu filmi izleyince, yine aynı şeyi yapmak isterdim diye düşünüyorum.                | Open Subtitles |                 الآن وأنا أرى الفيلم, أود أن أفعل نفس الشيء بالضبط مرة أخرى.                | 
|                Sizi içeri davet etmek isterdim ama donmuş pizzadan başka bir şey yok.                | Open Subtitles |                 أود أن أدعوكم جميعاً للداخل لكن ليس لدي طعام لأقدمه غير بيتزا مجمدة                | 
|                Yapabileceğim bir şey yok. Yardım etmek isterdim... - ama yapamam.                | Open Subtitles |                 أنا آسف ,ليس هناك ما أستطيع فعلة,أود المساعدة ,لكن لا أستطيع                | 
|                Çok isterdim, ama ne yazık ki, odam hazır değil.                | Open Subtitles |                 كم أحب هذا حقاً.. ولكن لسوء الحظ الغرفة ليست معدة                | 
|                Gömleğim leke olmuş. Oysa iyi bir izlenim yaratmak isterdim.                | Open Subtitles |                 لدي بقعة على قميصي أردت أن تأخذ عني انطباعاً جيد                | 
|                Küçük bir evde yaşamak isterdim, ikimize yetecek kadar bir evde.                | Open Subtitles |                 أنا أرغب ان أعيش في بيت صغير فقط يسعنا نحن الاثنين                | 
|                Yaptığınız şeyi neden üç savunmasız çaresiz genç kıza yaptığınızı bilmek isterdim.                | Open Subtitles |                 أودّ أن أعرف لم فعلت ما فعلت.. لل 3 فتيات الضعيفات والوحيدات.                | 
|                Dediğim o ki, eğer ben zenci olsaydım, bana zenci demelerini isterdim.                | Open Subtitles |                 أنا قلت ذلك فقط لو كنت أسود أريد أن أخاطب بالأسود فحسب                | 
|                Size yardım etmek isterdim, ama edemem. Neden söz ettiğinizi anlamadım.                | Open Subtitles |                 اتمنى ذلك , لكني لا استطيع انا لا اعلم عما تتحدث                | 
|                Bir doktor çağırmak isterdim ama buraya onu da sığdırabileceğimizi sanmıyorum.                | Open Subtitles |                 اود طلب طبيب ولكن لا أعتقد أن له مكان فى الخزانة                | 
|                Takıma katılmaya hayır dediğini biliyorum, ama bana yardım için düşünmeni isterdim.                | Open Subtitles |                 أعلم أنك رفضتِ الانضمام الى الفريق ولكن اريد منك اعادة التفكير بهذا                | 
|                Seni tekrar görmeyi, yanına oturup içimi dökmeyi ne kadar da isterdim.                | Open Subtitles |                 كم أتمنى أن أراك مرة أخرى و أجلس بجانبك لأخبرك بما يقلقنى                | 
|                O hayali dünyaya gidip, orada yaşamak isterdim. Bunun için de insanların gardıroplarını açıp dururdum. (Gülüşmeler) Annemin erkek arkadaşının gardırobunun içini incelerdim, orada gizli ve büyülü bir ülke falan yoktu.                 | TED |                 تمنيت ان أعيش في العالم الخيالي، اريد فقط ان افتح خزانات ملابس الناس. حتى خزانة صديق أمي، ولم تكن هناك ارض سرية سحرية.                 | 
|                Senin için daha iyi çalmayı isterdim. Çünkü bu seni mutlu ederdi biliyorum.                | Open Subtitles |                 ليتني عزفت بشكل أفضل من أجلك لأني أعلم أن ذلك كان سيجعلك سعيداً.                | 
|                Aslında gerçekleşecek olsaydı altı yaş daha genç olmak isterdim.                | Open Subtitles |                 في الواقع، أتمنّى لو كنت أنا أصغر سنّاً بست سنوات                | 
|                Seni 4. seviye bir dalgada kıçının üstünde zıplayıp kürek çekerken görmek isterdim.                | Open Subtitles |                 سأحب أن أراك مع مِجدافة قارب وأنت تُصارع تيار نهري من الدرجة الرابعة                | 
|                Bu çok komik. Ben hep sizin gibi olmak isterdim.                | Open Subtitles |                 هذا مضحك لقد أردتُ دائماً ان أكون مثلكم يا رفاق                |