| Denemek isteyebilirsiniz biftek börek pastası, ardından elma çökmesi. | Open Subtitles | ربما تودون تجربة فطيرة الكلى واللحم متبوعة بشطيرة التفاح |
| ...şirketinizin yaklaşık %5'ini almam size desteğimi mi ifade ediyor bilmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | تريدون أن تعرفوا إذا حصولي على 5 بالمئة من الشركة هو عمل يشير إلى الثقة |
| Ama buraya gelebileceğiniz en hızlı şekilde gelmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن ربما ترغبين أن تأتين هنا بالأسفل بأسرع ما يمكنك |
| ve orada "HooliVR" adında yeni bir başlık göreceksiniz. Woo! Özelliği açmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | و ستجدون إعداد جديد تحت اسم هولي للواقع الافتراضي" سترغبون في تفعيل هذا. |
| Bunu duymak isteyebilirsiniz efendim. | Open Subtitles | هناك شيء أنت قَدْ تُريدُ أن تسَمْعه، سيد |
| Yani, eski bir telefonunuz varsa, onu atmadan önce seçeneklerinizi düşünmek isteyebilirsiniz. | TED | إذاً، فإن كنت تملك هاتفاً قديماً، ربما قد ترغب في النظر في اختياراتك قبل رميها بعيداً. |
| O deli bir çok şey isteyebilirsiniz ama istiyorum bir iblis olmak asla. | Open Subtitles | قد تريد الكثير من الأمور المجنونة لكنها لن تريد أن تبقى مع مشعوذ |
| Kekler bitmeden oraya inmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما ترغبون ان تذهبوا لهناك سريعا قبل ان ينفذ الكعك الدنماركي. |
| Ve bazen bu şekilde hızlıca bir şeyler yapmak isteyebilirsiniz. | TED | و هناك أوقات ربما تريد فيها أن تفعل شيئا بسرعة |
| Bunun için o gösterişli, Hollywood tarzı, kameralı telefonlarınızı çıkarmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | انتم يارفاق ربما تريدون اخراج جوالاتكم الفخمة التي تحتوي على كاميرا لهذا الإعلان |
| Belki önemli bir şey değildir, ama onunla konuşmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | إنه لا شئ على الأرجح لكن ربما تود التحدث إليه |
| Kaptan, bunu görmek isteyebilirsiniz efendim. | Open Subtitles | أيها الكابتن , ربما ستود أن ترى هذا |
| Ama bence söylemek üzere olduğum şey için birlik olmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن أظن أنكما ستودان الإتحاد لأجل ما أنا على وشك إخباركما به. |
| Tek takılmak isteyebilirsiniz ama kontrolümüz dışındaki güçler bizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | لذلك ربما تودون أن تكونوا فرادى لكن قوى خارج عن سيطرتنا تقودنا معا |
| Pekâlâ hanımlar. Burayı terk etmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | حسناً، أيتها السيدات قد تودون مغادرة هذا المكان |
| Bu bölüm için bir adım kenara çekilmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تودون الابتعاد عن هذا الجزء |
| Kendi başınıza ayrılmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تريدون أن تذهبوا لحال سبيلكم |
| Tabi bizimle savaşmakta isteyebilirsiniz? | Open Subtitles | أو هل تريدون أن تنشب حرب بيننا؟ |
| Biraz buraya gelmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما ترغبين في الخروج هنا للحظة |
| Generale, bu göreve atandığından bu yana başkanla ne kadar yüz yüze görüştüğünü sormak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ...ربما ترغبين في سؤال الجنرال كم مرة قابل الرئيس شخصياً منذ تولّيه منصبه |
| Bunları incelemek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | سترغبون بمتابعتها |
| Pencereden kaçmadan önce onu durdurmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت قَدْ تُريدُ إيقاْفها قَبْلَ أَنْ تَرتفعُ خارج النافذة. |
| Yani, onların savaş tecrübelerinden birşeyler öğrenmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | وبالتالي أنه من المحتمل يا سيدي أنك قد ترغب في أن تأخذ عبرة من خبرتهم في القتال |
| Hepimiz böyle olacağını umuyoruz, ama bazı kötü olasılık planlarını da düşünmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | كلنا نتمنّى الحل، لَكنّك قد تريد أن تضع بالاعتبار بعض خطط الطوارئ. |
| Bir ya da iki tane soğutucu eklemek isteyebilirsiniz ancak artı yandan bunu koltuk için de kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | ربما ترغبون في إضافة مُبَرِد لذلك أيضًا لكن على الجانب المشرق يمكنكم استخدامها كمقعد |
| Ama bunu dışarıda yapmak isteyebilirsiniz, güneşin altında güvenli bir yerde, bilirsiniz. | Open Subtitles | لكن ربما تريد فعل ذلك بالخارج فى شروق الشمس لتبقى فى الجانب الأمن , أنت تعلم ذلك ؟ |
| Beni en kısa zamanda biyolojik tecrit tedavi tesisi bulunan bir hastaneye götürmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما تريدون ان تذهبوا بي لمستشفى مع مرفقة صحية للعلاج الجيني بأقرب مايمكن |
| Herhalde önemli bir şey değildir, ama onunla konuşmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | إنه لا شئ على الأرجح لكن ربما تود التحدث إليه |
| Efendim buna bakmak isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ستود إلقاء نظرة على ذلك الأمر يا سيدي |
| Bunu görmek isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | ستودان رؤية هذا |
| Çığlık atmayı denemek isteyebilirsiniz. İşe yarar. | Open Subtitles | قد ترغبين في تجريب الصراخ فغالباً ما ينجح |