| Köstebek olmak isteyen birisi gelen ilk teklifi sorgulamadan kabul ederdi. | Open Subtitles | أي شخص يريد أن يكون جاسوساً، يقبل العرض الأول دون نقاش |
| Dojoya meydan okumak isteyen birisi olarak mı algılanıyorum? | Open Subtitles | لابد أنني أخطأت بالقدوم إلى شخص يريد أن أكون متحديه في الدوجو؟ |
| Beth, burada daireyi görmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | بيث, هناك شخص يريد ان يرى الشقة |
| Bu ne yaptığını bilen birisi, ...bir mesaj göndermek isteyen birisi. | Open Subtitles | هذا شخص يعرف تماماً ما يفعله شخص ما يريد أن يوصل لك رسالة |
| Eve dönmek isteyen birisi varsa, en başta o benim. Ama eve sağ salim dönmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هناك من يريد العودة إلى دياره، فهو أنا لكني أريد الوصول إلى هناك حياً |
| İşini dürüstçe yapmak isteyen birisi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يقول بأنّـه رجل يريد أن يعمل في أيـام صـادقة |
| Bu arada, burada sizi görmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | بالمناسبة، هناك شخصٌ يريد مقابلتك |
| Jack Walsh telefonda. Bekle. Sana merhaba demek isteyen birisi var. | Open Subtitles | "انة " جاك ولش إنتظر , هناك شخص يريد أن يسلم عليك |
| Baba, telefonda seninle görüşmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | أبي. هناك شخص يريد أن يحدثك على الهاتف |
| Merhaba anne ve baba! Burada sizinle tanışmak isteyen birisi var! | Open Subtitles | مرحبا ، أمي وأبي لدي شخص يريد مقابلتكم |
| Burada seninle konuşmak isteyen birisi var. | Open Subtitles | معي شخص يريد التحدث إليك. مرحبا |
| Burada annesiyle konuşmak isteyen birisi var. | Open Subtitles | عندي شخص يريد التحدث مع والدته |
| - Bu geceye sağ salim çıkmanı isteyen birisi. | Open Subtitles | شخص يريد منك للعيش خلال الليل. |
| Belki dikkati başka yöne çekmek isteyen birisi. | Open Subtitles | شخص يريد أن يحول الإنتباه عن نفسه |
| İntikam isteyen birisi. | Open Subtitles | شخص يريد الإنتقام |
| Bu ne yaptığını bilen birisi, ...bir mesaj göndermek isteyen birisi. | Open Subtitles | هذا شخص يعرف تماماً ما يفعله شخص ما يريد أن يوصل لك رسالة |
| Aslında, şu anda özgeçmişini değerlendiren bir kadını tanıyorum. Todd, hemen müdürle konuşmak isteyen birisi var. | Open Subtitles | في الواقع , أعرف إمرأة مهتم بك الأن تود , شخص ما يريد التحدث مع المدير بسرعة |
| Evet, ama eminim o siyah kıyafetlerin altında açılmak ve iyi vakit geçirmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | نعم لكن تعرفين ان اراهن تحت هذا اللبس الاسود ان شخص ما يريد ان يخرج ويحضى بوقت جيد |
| Case, seninle konuşmak isteyen birisi var. | Open Subtitles | الحالة ، هناك من يريد التحدث معك. |
| Daireyi görmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | هناك من يريد رؤية شقتك |
| Hadi, seni görmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | اذا هيا هُنالك من يريد رؤيتك |
| İşte o senin kalbini yemek isteyen birisi. | Open Subtitles | الآن هذا رجل يريد أن يأكل قلبكِ |
| İsteyen birisi varsa adını söylesin! | Open Subtitles | أي رجل يريد أن يُخلّد اسمه؟ |
| Anlarsın ya seninle görüşmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | . هنالك شخصٌ يريد ملاقاتك |