| İlacı kullanmayı isteyip istemediğini sormuyorsun ama gerçekten iyileşmesi için ona yardım edebilecekken aniden kararları onun vermesine izin mi veriyorsun? | Open Subtitles | أنتَ منافق لم تستشرها إن كانت تريدُ الدواء والآن حين تسنحُ لك الفرصةُ كي تعينها على التحسّن |
| Bunu gerçekten isteyip istemediğini bilmek zorundayım Georgie. | Open Subtitles | يجبُ أن أعرف إذا كُنت حقاً تريدُ ذلك، جيورج |
| - Sana bir şey soracağım. İlişkide olduğun bir kadına çocuk isteyip istemediğini sormak hata mıdır? | Open Subtitles | هل هناك خطأ بسؤال أمرإه مرتبط بعلاقه معها إذا كانت تريد أطفال |
| Partnerinin isteyip istemediğini bile fark edemeyen bir erkeğin, ...bir kadını baştan çıkarmaya hakkı yoktur. | Open Subtitles | الرجل الذي لايرى ان كان شريكه لا يريد فعلها لايملك الحق لاغواءالفتاة بالقوه |
| Ben mahkeme salonunda otururken, hâkim ona defalarca beni isteyip istemediğini sordu. | Open Subtitles | جلست في المحكمة بينما يسألها القاضي مراراً وتكراراً إن كانت ترغب بي؟ |
| Sadece bu testi gerçekten House'un isteyip istemediğini soracak kadar. | Open Subtitles | فقط خرجت منه بما يكفي كي أسأل ان كان هاوس قد طلب ذلك الفحص فعلا |
| Hey, daha sonra benimle paten yapmak isteyip istemediğini sorsana. | Open Subtitles | أسأله إن كان يريد أن يتزلج معي فيما بعد ؟ |
| Yarın canlı olacak biri için çalışmak isteyip istemediğini sordum. | Open Subtitles | سألته إن أراد العمل مع شخص سيكون حيًا في الغد هذا كلُّ ما تطلبه الأمر؟ |
| Şu Kral'la ilgili bokta bizi isteyip istemediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ان يدخلنا في لعبته لأنه مشغول مع الملك |
| Durmak isteyip istemediğini sana sordum. | Open Subtitles | وسألتُكَ إن كنتَ تريدُ التوقّف |
| Bir kadın gerçekten bilmek isteyip istemediğini sorduğunda bilmek istediğini düşünürsün, ama inan bana gerçekte hayatta bilmek istemezsin. | Open Subtitles | عندما تخبرك المرأة، "أحقّا تريدُ أن تعرف؟" تظنُّ أنك تريدُ أن تعرف لكّن ثق بي، لا تريدُ حقّا أن تعرف. |
| Ona, bizimle Beyaz Kale'ye gelmeyi isteyip istemediğini sorabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تسألها إذا كانت تريد الحضور معنا إلى القلعة البيضاء |
| Hey, Beyaz Kale'ye gelmek isteyip istemediğini sormalıyız. Hayır. | Open Subtitles | جيب أن نسألها إذا كانت تريد الذهاب معنا إلى القلعة البيضاء |
| Ona, bizimle Beyaz Kale'ye gelmeyi isteyip istemediğini sorabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تسألها إذا كانت تريد الحضور معنا إلى القلعة البيضاء |
| Partnerinin isteyip istemediğini bile fark edemeyen bir erkeğin, ...bir kadını baştan çıkarmaya hakkı yoktur. | Open Subtitles | الرجل الذي لايرى ان كان شريكه لا يريد فعلها لايملك الحق لاغواءالفتاة بالقوه |
| 10 yaşlarındaki bir kıza, Mars’a gitmek isteyip istemediğini sorun. | TED | إسأل أي طفلة ذات عشر سنوات إذا كانت ترغب في الذهاب إلى المريخ. |
| Bugünlerde satmazsan, kimsenin senden satmanı isteyip istemediğini merak ederler. | Open Subtitles | أعني هذه الأيام إن لم تبع سيتساءل الناس إن كان أحد قد طلب منك ذلك |
| Solunum aletinin çıkarılmasını isteyip istemediğini soracağım. | Open Subtitles | وأريدكِ أن تسأليه إن كان يريد إزلة المنفسة. |
| Gerçekten silah kaçakçılığı yapmak isteyip istemediğini | Open Subtitles | و إن أراد التورط بتجارة الأسلحة |
| King'le yaptığı anlaşmaya bizi de dahil etmek isteyip istemediğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | ان يدخلنا في لعبته لأنه مشغول مع الملك |