| Farz edelim ki, istilanın amacı, İsa'nın yaşadığı zamandan beri kayıp olan kutsal bir emaneti bulmaktı. | Open Subtitles | .. كان الهدف من الغزو إيجاد تحفة كانت قد فقدت منذ أيام المسيح .. |
| Tabii ki hayır! İstilanın olduğu gün biz savaşa hazırdık. | Open Subtitles | بالطبع ,لا يوم الغزو ,جهزنا أنفسنا للمعركة |
| Eğer hemen şimdi giderseniz istilanın başlangıcından kurtulursunuz. | Open Subtitles | إن غادرتم الآن ستنجون من الموجة الأولى من الغزو. |
| Diğer büyük istilanın çekimini yapıyorlar. | Open Subtitles | كانوا يقومون بالتقاط مشهد آخر من هذا الغزو الكبير. |
| İstilanın başında Market Garden'da bulundum, ama Bastogne'u kaçırdığım için bana değiştirme gibi davranıyorlardı. | Open Subtitles | قاتلت "في نورماندي" و عملية "حديقة السوق" لكن لاني لم احضر معركة "باستون" |
| Bununla birlikte, Haçlılar güneyin kontrolünü ele geçirmekteydiler ve en sonunda istilanın gelip çattığı gün kapılarına dayandı. | Open Subtitles | ومع ذلك, الصليبيون كان يسطرون علي الجنوب وأخيراً جاء اليوم الذي يصل الغزو إليهم |
| 1944'deki istilanın bir parçası mıydın? | Open Subtitles | هل كنت جزءا من الغزو في عام 1944؟ |
| Farz edelim ki, istilanın amacı, İsa'nın yaşadığı zamandan beri kayıp olan kutsal bir emaneti bulmaktı. | Open Subtitles | من المفترض أن الغزو كان مهمته تكمن فى العثور على شيىء من صُنع الإنسان فُقد منذ زمن (المسيح) |
| Bütün istilanın anahtarı o. | Open Subtitles | إنها المفتاح , لهذا الغزو |
| İstilanın olduğu gün Kral Bumi'ye ne yapmak istediğini sordum. | Open Subtitles | يوم الغزو , سألت الملك (بومي) عما سيفعله |
| Bu istilanın anahtarı biziz. | Open Subtitles | نحن مفتاح الغزو |
| Gerçekten bir istilanın olup olmayacağını öğren. | Open Subtitles | أكتشف إذا الغزو قادما حقا |
| İstilanın başladığı gün. Evet efendim. | Open Subtitles | نعم, يوم "نورماندي" سيدي |