| Belli ki gidip bu isyancıları kurtarmaları için onlara haber ulaştırılmış. | Open Subtitles | واضح بأنه قد وصلت الأخبار إلى مسامع المتمردين ليأتوا و ينقذوهم |
| Bu isyancıları yaptıkları aptalca şeye pişman edeceğim. | Open Subtitles | سأجعل هؤلاء المتمردين يندمون على حمقاتهم |
| Kuzeybatıdaki isyancıları bastırmak için onları gönderebilirsiniz. | Open Subtitles | أرسلهم إلى المنطقة الشمالية الغربية لقمع المتمردين. |
| Örtpas etmek için de isyancıları suçladılar, Las Calinas'taki liderlerini aradılar. | Open Subtitles | لتغطية الامر، هم اتهموا، الثوار وكانوا يلاحقون قائدهم في لاس كييناس. |
| İsyanın kızgınlığıyla Unalaq, kendisine suikast düzenlemek suçuyla isyancıları ve Korra'nın ailesini tutukladı. | Open Subtitles | , غاضبا بسبب التمرد , أونولاك أعتقل الثوار ووالديّ كورا أتهمهم بالتآمر لأغتياله |
| Taiping isyancıları her yerde sorun çıkarıyor. | Open Subtitles | المتمردون في تايبينغ خلقوا الفوضى في كل مكان |
| Tabii, belki de Hutu isyancıları tarafından tutuklanabilirim. | Open Subtitles | عندما اعتقدت اني سوف امسك من قبل ثوار الهوتو |
| Orada kalan isyancıları yakalayacak ya da öldüreceğim. | Open Subtitles | سأذهب للقبض على المتمردين هناك أو قتلهم. |
| Bana öyle geliyor ki isyancıları püskürtmekle mükemmel bir iş yapıyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو لي بأنّك تقوم بعمل ممتاز في ردع المتمردين |
| Fikir, isyancıları geri püskürtmek için kendi çocuklarımızı bombalayabileceğimdi. | Open Subtitles | فكرة أنّني أقصف أطفالنا الضعفاء لأجل كبح المتمردين |
| Adam isyancıları yakalamaya çok istekli ama tek yaptığı yeni isyancılar yaratmak. | Open Subtitles | هذا الرجل حريص للغاية على إصطياد المتمردين لكن كل كما يفعله هو أن يخلق المزيد منهم |
| İsyancıları, buraya gelmeden durdurun ve vurun. | Open Subtitles | اعتراض ومهاجمة المتمردين قبل أن يصلوا إلى هناك. |
| Arnavut Kurtuluş Ordu'su isyancıları destekliyor. | Open Subtitles | جيش التحرير الألباني في دعم المتمردين. |
| İsyancıları kovun. Cevabınızı bekliyoruz. | Open Subtitles | إنبذوا المتمردين نحن بإنتظار ردكم |
| Amacı, Anayasa değişikliği tehdidiyle İsyancıları teslimiyete zorlamak. | Open Subtitles | "إنه يستغل التهديد بـ"التعديل ليخيف المتمردين ويجبرهم على الأستسلام فوراً |
| Mektubu ben yazdım ama isyancıları çekmek için bir tuzaktı tamam mı? | Open Subtitles | أنا كتبتُ الرسالة ، لكنها كانت فخًا لإستدراج الثوار ، حسنًا ؟ |
| savaşın idaresini üzerine almıştı ve sekiz yeni lejyonla Spartaküs'ün peşine düştü ve sonunda isyancıları İtalya çizmesinin ucunda kıstırdı. | TED | كأغنى مواطن في روما، وتابع سبارتاكوس مع ثماني جيوش جديدة، في نهاية المطاف تمت محاصرة الثوار في جنوب إيطاليا. |
| Majesteleri beni, kuzeyli isyancıları bastırmak için göndereceği ordunun başında görevlendirdi. | Open Subtitles | جلالته شرفني بقياده جيشه ضد الثوار الشماليين |
| Eğer param isyancıları yok etmek için yeterli olacaksa, | Open Subtitles | إذا كان المال سيساعد في القضاء على الثوار |
| Görünen o ki, isyancıları, siz Majesteleri'ne karşı tekrar ayaklandırmaya yardım etmeleri için, Fransızları ve diğer ülkeleri ikna etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | على ما يبدو ، انه يحاول اقناع الفرنسيين ، وغيرهم للمساعدة في إحياء حركات التمرد ضد صاحب الجلالة |
| Bence isyancıları cesaretlendirmek için onu kullanıyorlar. | Open Subtitles | أظنهم يستغلونها لتحفيز المتمردون |
| Büyük elma da isyancıları temsil etsin. | Open Subtitles | التفاحة الكبيرة تُمثل ثوار الحرية |
| Barış gücü şehrin dışındaki isyancıları bombalıyor olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (المحافظين على السلام) يقصفون الثوّار خارج المدينة |