| - Belki de onun itiraf edeceğini bildiğiniz için. | Open Subtitles | انه ـ ربما لأنك تعرف انه سيعترف ولكن ليس للقتل وانما للابتزاز |
| Neden? Ruslar da masada olduğu müddetçe her şeyi itiraf edeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأنه سيعترف طالما أنه أمام السلطات الروسية |
| Eğer kendisini çıkarırsam itiraf edeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد أقسم بأنه سيعترف بفعلته إذا أطلقت سراحه |
| Kısa bir süre içinde itiraf edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أترى,أنا اعرفك جيد ستعترف بعد فتره صغيره |
| Aman Allahım Kız dün gece tekrar geldi bir şey itiraf edeceğini söyledi | Open Subtitles | جاءت في وقت متأخر في الليلة الماضية قالت عندها شيء ستعترف به |
| Hep birisinin itiraf edeceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | دائما اتصور بان شخصا ما سيعترف |
| Kapısını nazikçe çaldığınız için her şeyi itiraf edeceğini mi sandınız? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه سيعترف لأنكِ طرقتِ برفق على باب شقته! |
| Gerçekten de itiraf edeceğini düşünmedin değil mi? | Open Subtitles | -هل ظننت حقاً أنه سيعترف بالحقيقة؟ -ألم تظني ذلك؟ |
| Yıkamasına izin verirsem itiraf edeceğini söyeldi. | Open Subtitles | قال أنه سيعترف إن تركته يغتسل |
| Bana itiraf edeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظنين أنه سيعترف لي؟ |
| Neal itiraf edeceğini söylemiş. | Open Subtitles | نيل)، قال انه سيعترف) |
| Çünkü itiraf edeceğini söyler de etmezsen işler boka sarar. | Open Subtitles | الامر يسوء بالنسبة اليك اذا قلت لهم أنك ستعترف ثم لم تفعل عندها سينتهي أمرك |
| Ve en sonunda itiraf edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | و بهذه الطريقة أعلم بأنك ستعترف به قبل أن أنتهي |
| Bunun hakkında onunla konuşacağım. Seni öldürtmeye çalıştığını itiraf edeceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أتظنينها ستعترف بأنها حاولت اغتيالك؟ |
| Bana itiraf edeceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تظنّينها ستعترف لي؟ |