| Ama haklı bile olsalar itiraflarda altıncı failin eksikliği, itirafları temel olarak yanlış yapıyordu. | Open Subtitles | و حتى لو كانوا صائبين عدم ظهور هذا المجرم السادس في الإعترافات يجعل الإعترافات غير واقعية |
| Breakfast Club' da herkesin kafayı bulup itiraflarda bulunduğu gibi. | Open Subtitles | إنه مثل "نادي الفطور" حيث يسكرون ويقدّمون الإعترافات |
| - Tutuklanmak için kanıt gerek, Hanna. İnsanlar sahte itiraflarda hep bulunuyor. | Open Subtitles | إنهم يحتاجون دليلا يا (هانا) ليحتجزوني الناس يقومون باعترافات خاطئة دائما |
| Bir takım itiraflarda bulunmuşsunuz. | Open Subtitles | أنك أدليت باعترافات. |
| Müfettiş Dixon itiraflarda birçok tutarsızlık bulunduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | المحقق "ديكسون" يقر بوجود عدد من التناقضات في اعترافات المتهمين |
| Müfettiş Dixon itiraflarda birçok tutarsızlık bulunduğunu kabul ediyor. | Open Subtitles | المحقق "ديكسون" يقر بوجود عدد من التناقضات في اعترافات المتهمين |