Bu iyi, çünkü bu müzik berbat ve bunu dinleyenler arızalı. | Open Subtitles | ذلك جيد, لأن هذه الموسيقى سيئة و من يستمع إليها مريض |
Bu iyi çünkü kafalarındaki ilişkileri sadece çirkin değil, sürdürülmesi de imkansız. | Open Subtitles | وهذا جيد لأن العلاقة، في أدمغتهما ليست فقط بشعة بل لا تطاق. |
İyi. Çünkü karnımız aç ve kimsede para yok. | Open Subtitles | جيد, لأننا جاهزين لطلب الطعام و لا أحد لديه أية نقود |
Bu iyi, çünkü biz de başka kimsenin incinmesini istemiyoruz. | Open Subtitles | جيد لأننا أيضاً لا نريد أن يٌجرح أي أحدُ |
Ve bu iyi çünkü artık mahkeme tarihine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | و هذا جيد لأنني لا أريد أي جلسات بقاعة المحكمة. |
İyi. Çünkü sen, elinde silah olan adamı azarlamadan önce iyi gidiyordum. | Open Subtitles | جيد لأنني كنت أبلي حسناً من دون معاتبتكِ للرجل وفي يده مسدس |
Kızılötesini duymak gerçekten iyi çünkü bu sayede odada hareket dedektörü olup olmadığını fark edebiliyorum. | TED | فعلى سبيل المثال، فإن إدراك الأشعة تحت الحمراء جيد لأنه بإمكانك الكشف عن ما إذا كان هناك أجهزة كشف الحركة في غرفةٍ ما. |
İyi, çünkü sanırım bu konuda epey mesafe katettim. | Open Subtitles | جيد, لأنه أعتقد أننى قد حققت بعض التقدم فى هذا الموضوع. |
İyi, çünkü dün gece taşınırken, bir kedinin üzerine yanlışlıkla buzdolabı düşürdüm. | Open Subtitles | جيد لانني كنت انقل عفشي البارحة وبالصدفة اوقعت ثلاّجتي على قطة |
Parası iyi çünkü normal insanlar gece çalışmayı sevmiyorlar. | Open Subtitles | الدفع يكون جيد لأن الأشخاص العاديين لا يحبون العمل بالليل |
- Ben de zehri aldım. Çok iyi çünkü Caroline'ın cesedi paramparça oldu. | Open Subtitles | وهو أمر جيد, لأن جسد كارولين تناثر إلى أشلاء |
Çok iyi çünkü öyle yapmak için burada değilim. | Open Subtitles | حسناً، إتفقناً، ذلك جيد لأن ذلك ليس سبب وجودي هنا |
İyi, iyi çünkü hepsi onu öldürmediğimi kanıtlıyor. | Open Subtitles | جيد ، جيد لأن كل هذا يُثبتُ أني لم أقتله. |
Bu iyi çünkü artık Corman ile Salvadorlular arasında bir bağlantıyı bulduk. | Open Subtitles | هذا جيد لأننا نملك الآن صلة بين كورمان و السلفادوريين |
iyi çünkü bu hafta sonu bir sürü iş var ve bunların hepsini yönetemem. | Open Subtitles | جيد , لأننا لدينا طناً من الأحداث في نهاية هذا الأسبوع ولا يمكنني أن أتولى أمورهم جميعاً |
Bu aslında iyi çünkü Ross'u kaybedersek bir yedeğimiz olur. | Open Subtitles | ... في الواقع , هذا جيد لأننا اذا فقدنا روس... لدينا بديل |
İyi, çünkü bir an, senin hayalet gördüğünü düşündüm. | Open Subtitles | جيد, لأنني منذ دقيقة كنت أعتقد بنك ترى أشباح |
İyi, çünkü beni görmek istemediğin gibi bir hisse kapılmaya başlamıştım. | Open Subtitles | هذا جيد ... لأنني بدأت أظن أشعر بأنك لا ترغب برؤيتي |
İyi çünkü pasaportunu çalıp seni bir odaya kilitleyecektim. | Open Subtitles | جيد, لأنني سأسرق جواز سفرك و أحتجزك في غرفتنا |
İyi, çünkü eğer şansın varsa, ilerleyen saatlerde... sana çok özel ve çok güzel... bir sürprizim olacak. | Open Subtitles | ، جيد, لأنه إذا كنت محظوظاً .. فى ما بعد .. سأدعك تذهب إلى النهر |
İyi. Çünkü asla fazlasını bulamazsın. | Open Subtitles | اه جيد لأنه لم يكون عندك الكثير من الأصدقاء |
Bu iyi çünkü bu bin dolarlık şampanyayı içmeye devam edebilirim. | Open Subtitles | و الإحتفاظ بالمال ,حسناً, هذا جيد ,لأنه يمكنني الإستمرار بشرب هذه الشامبانيا ذات الألف دولار |
- Bu iyi çünkü benimkini hiç bulamıyorum. | Open Subtitles | حسنا , هذا جيد لانني لا استطيع ان اعثر علي خاصتي |