Ben de onun gibi ortalıkta olmalıyım çünkü sen ve ben her zaman iyi anlaşıyoruz." | Open Subtitles | سوف أكون موجوداً مثله لأني أنا وأنت كنا متوافقين |
Haydi, evliliği bu kadar büyütme. Jordan ve ben evli değiliz ama çok iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | الزواج هو أمر شكلي ، أنا و(جورد) لسنا متزوجين ولكننا متوافقين سوياً |
Nedenini bilmiyorum ama sen ve ben bir şekilde çok iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | لسبب ما، يبدو أننا متوافقين. |
Biz daha iyi anlaşıyoruz, değil mi? | Open Subtitles | -إنّنا نبلي حسناً أنا وإيّاكِ، صحيح؟ |
Marge ve ben gayet iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | انا و "مارج" نبلي حسناً |
Oh. Bu iyi olabilir. Biz gayet iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | هذا جيد أصبحنا متفاهمون جداً |
Aslında biz çok iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، نحن متفاهمون بشكل جيد |
- Jim Purcell. - Elbette iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | (جيم بورسيل) بالتأكيد نحن متوافقين |