| Hem kız arkadaşım, hem de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كانت رفيقتي ، وليس هذا وحسب ، كانت أفضل صديق لي. |
| Selam, Tim. Terry lisedeyken en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | مرحباً تيم, هذا تيري أفضل صديق لي في الثانوية |
| Benim için bir baba, bir ağabey gibiydi, en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان كوالدي و شقيقي الكبير أفضل أصدقائي مجتمعين في شخص واحد |
| - O en iyi arkadaşımdı ve hala da öyle. | Open Subtitles | هو كان افضل صديق لي وهو لايزال كذلك |
| Fakat benim de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | لكنها كانت أفضل صديقه لي. |
| Joey benim en iyi arkadaşımdı hayatlarımız farklı yollara gittikten sonra bile. | Open Subtitles | لقد كان صديقي المُقرّب، بعد فترة طويلة من افتراق حياتينا بإتّجاهات مُنفصلة. |
| Her zaman en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | وهو أفضل صديق لي أيضاً حتى طوال تلك السنوات حيث أقمت في الشمال |
| Sevgili Tanrım... Tyler en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | عزيزى الرب ، تايلر هو أفضل صديق في العالم. |
| Natalie , baban benim en iyi arkadaşımdı ve çok iyi bir askerdi. | Open Subtitles | ناتالي، كان والدك أفضل صديق لي وأرقى جندي أنا من أي وقت مضى خدم بجانب. |
| Dünyadaki en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | وكانت أفضل صديق لي في العالم كله. |
| Doktor Gould sadece meslektaşım değildi, o benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | الدكتور جولد لم يكن مجرد زميل لي، كان أفضل أصدقائي |
| En iyi arkadaşımdı anlıyor musun aptal herif! | Open Subtitles | .. لقد قلت أنه كان أفضل أصدقائي . أيها الأحمق ، إنه أفضل أصدقائي |
| O zamanlar sadece Prens Sozin'di ve benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | وقتها كان لا يزال الأمير سوزن و كان أفضل أصدقائي |
| Uzun yıllar önce benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | لقد كان افضل صديق لي منذ عدة سنوات |
| En iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كانت أفضل صديقه لي |
| Benim en iyi arkadaşımdı, tek sevdiğim şeydi. | Open Subtitles | لقد كان صديقي الافضل الشيئ الوحيد الذي احببت |
| Tüm dünyadaki en iyi arkadaşımdı, ama sonra üstünde senin ismin olmadan marka parfümünü çıkardı. | Open Subtitles | كانت صديقتي المقربة في العالم كله, ومن ثم وضعت توقيعك علي العطر بدون اي اسم عليه |
| Bay Fritz küçüklüğünden beri benim en iyi arkadaşımdı | Open Subtitles | فريتز كان صديقي الأفضل منذ كان جرو صغيراً |
| En iyi arkadaşımdı, onu liseden beri tanıyorum ve şimdi o gitti. | Open Subtitles | إنه صديقي المفضل لقد عرفته منذ المرحلة الثانوية و الآن لقد ذهب إنه فقط ذهب |
| Raheem en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | رحيم كان احد من افضل اصدقائي |
| Tanrım, nasıl yaşayacağını biliyor muydu ki, o benim en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | ولكن يا إلهي، فهل نعرف كيف نعيش فيه، وهي أفضل صديقة لي. |
| Barry, neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي |
| O en iyi arkadaşımdı ve gidecek başka yerim yok, sanırım bu yüzden. | Open Subtitles | اعتقدُ لأنهُ كانَ صديقي المفضل وليسَ لديَ مكانٌ اخر لأذهبَ إليهِ |
| Cindy en iyi arkadaşımdı! | Open Subtitles | سيندي كَانتْ صديقَي الأفضلَ! أنا لَنْ آَذيها! |
| Orta okulda en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | لقد كنا أفضل صديقات فى السنة الدراسية الوسطى. أنا أعرف ,حسنا؟ |
| Zekiydi, iyi bir atletti, popülerdi, ve en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | كان ذكياً, رياضياً بارعاً معروف, وقد كان أعز أصدقائى حسناً؟ |