| Çok iyi biliyorsun ki babamın adamlarından aldığın hazine altınlarını arıyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أنني أريد ذهب بيت المال الذي أخذته من رجال أبي |
| Çok iyi biliyorsun ki babamın adamlarından aldığın hazine altınlarını arıyoruz. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أنني أريد ذهب بيت المال الذي أخذته من رجال أبي |
| Kahretsin sende iyi biliyorsun ki bu pisliği temizlemeye çalıştığımı... - ...ve bir daha onunla konuşmayacağımı. | Open Subtitles | تعرف جيداً أنني احاول جهدي لجعل ... هذه العلاقة تنجح دون أثارة المشاكل |
| Geçtiğin yolların sana faydası olmamış. Sen de gayet iyi biliyorsun ki, bu kadın torunum değil. | Open Subtitles | لا يبدو عليك أى آثار لذلك تعلم جيداً أن هذه المرأة ليست حفيدتي |
| Çok iyi biliyorsun ki yakalanırsa suç ortağı sayılır ve tam sorumlu olur. | Open Subtitles | لأنك تعلم جيداً أنهم جيدون وموثوق بهم تماماً |
| Truman, çok iyi biliyorsun ki baban tek çocuktu tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | ترومان " ,أنت تعرف ذلك جيدا" أن أبيك كان وحيدا مثلك |
| Truman, çok iyi biliyorsun ki baban tek çocuktu tıpkı senin gibi. | Open Subtitles | ترومان " ,أنت تعرف ذلك جيدا" أن أبيك كان وحيدا مثلك |
| En az benim kadar iyi biliyorsun ki kadını yaşatmayacaklar. | Open Subtitles | تعلمين انهم لن يسمحوا لها بالعيش |
| En az benim kadar iyi biliyorsun ki kadını yaşatmayacaklar. | Open Subtitles | تعلمين انهم لن يسمحوا لها بالعيش |
| Gayet iyi biliyorsun ki bir hastanede katı bir emir komuta zinciri vardır. | Open Subtitles | أنت تعلم جيداً أن هناك سلسلة من القيادة بأي مستشفى |
| Sen de çok iyi biliyorsun ki, annem ona yardım etmemdense sokakta yaşamayı tercih eder. | Open Subtitles | انت تعلم جيداً ان والدتنا قد تفضل العيش علي الارصفه علي ان تدعني اساعدكم |
| Çok iyi biliyorsun ki, bir takım olarak Amy ve ben, Debra ve seni yeneriz. | Open Subtitles | اترى. كـ زوج وانت تعرف ذلك جيدا أنا و(إيمي)نهزمك أنت و(ديبرا) بسهولة |