| Ne zaman birine gitsem, iyi bir kadının daha mahvoluşa ilerlediğini görüyorum. | Open Subtitles | في كل مرة أحضر إحدى الحفلات أرى امرأة جيدة تتجه إلى الجدار |
| İyi bir kadının sevgisi kadar insanı özel hissettirecek bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء مثل حبّ امرأة جيدة لجعل شخص يشعر أنه مميز |
| -Ah, tatlım eğer iyi bir kadının aşkına sahiplerse her şey mümkün... | Open Subtitles | ـ اه عزيزتي ... اذاكان لديهم حب امرأة جيدة كل شيء ممكن ... |
| Tek istediğim bir yatak, iyi bir kadının sevgisi ve şu kalınlıkta bir zarf. | Open Subtitles | ،يلزمني سوى فراش غرام امرأة طيبة وظرف بهذا السمك |
| İyi bir kadının aşkı insanı mutlu eder. | Open Subtitles | حب امرأة طيبة يضعك على المسار الصحيح للسعادة |
| Neredeyse iyi bir kadının aşkı bunu sana yaptırıyordu. | Open Subtitles | تقريباً، حُب امرأة طيبة وكل هذا |
| İyi bir kadının aşkıyla kurtarılmıştı. | Open Subtitles | وقد خلّصه حُب امرأة طيبة. |