| İyi düşün. Tıpkı bir kurşun gibi geri alman imkânsız. | Open Subtitles | فكر جيداً ,إنها مثل الرصاصة, عندما تخرج لاتستطيع أن ترجعها مكانها |
| İyi düşün. Ona bir gemi verdim. Bir gemi ve mürettebat. | Open Subtitles | فكر جيدا لقد عرضت عليه سفينه وطاقم |
| Sheldon iyi düşün. Howard'dan seks veya Halo arasında seçim yapmasını isteyeceksin. | Open Subtitles | . شيلدن فكر في هذا أنت ستطْلب من هاوارد الإختيار |
| Yapma, daha iyi düşün. Yapabileceğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | بربكِ، فكري جيداً لابد أن هناك شيئاً تستطيعين القيام به |
| Hem de anneni ve hükümeti mahvedersin. İyi düşün. | Open Subtitles | بالإضافة إلى تدمير والدتك و إدارتها فكري في الأمر |
| İyi düşün ama, çünkü o isim hayatın boyunca kalacak. | Open Subtitles | فكر بعناية الآن لأنه سيكون أسمك طوال حياتك. |
| Buna cevap vermeden önce iyi düşün çünkü bu olayı daha fazla kurcalayacaksak başına neler gelecek bilmiyor olacağız. | Open Subtitles | فكر ملياً قبل الإجابة. لأنناسندخلإلىجحر الأرنب، ليس لدينا ما يجزم بماهيتك. |
| Tekrar soruyorum, iyi düşün: | Open Subtitles | إذن مرة أخرى، سأطلب منك التركيز: |
| Jae Hee'yle çıkarken yaptıklarını iyi düşün. | Open Subtitles | ما فعلته عندما كنت تواعد جاي هي نونا.. فكر جيداً. |
| İyi düşün. Gerçekten yazar mı olmak istiyorsun? | Open Subtitles | فكر جيداً هل حقاً تريد أن تكون كاتباً؟ |
| O defileye neden katılmak istemediğini iyi düşün. | Open Subtitles | فكر جيداً لماذا لا تكمل العرض؟ |
| İyi düşün. Tabii sende kafa kaldıysa. | Open Subtitles | حسنا، فكر جيدا اذا كنت تملك عقل |
| O kurşunu sıkmadan önce iyi düşün oğlum. | Open Subtitles | فكر جيدا قبل إطلاق الرصاص |
| Cevap verirken çok iyi düşün. | Open Subtitles | فكر جيدا قبل ان تجيب |
| Şimdi iyi düşün, bana söyleyip vicdanını rahatlatman gereken bir şey var mı? | Open Subtitles | فكر في ما تريد حقاً أن تفصح عنه. |
| Kardeşim..bak yine de iyi düşün. | Open Subtitles | فقط كل الكلمة أخي.. فكر في الأمر مرة |
| Ve söyleyeceğin şey, kariyerini tehlikeye atacak bir şeyse, lütfen... konuşmadan önce iyi düşün. | Open Subtitles | وإذا كان هذا أمر يمكن أن يمثل خطورة لوظيفتك فأرجوك فكري جيداً قبل أن تتحدثي |
| Sadece çok iyi düşün. Tamam mı? | Open Subtitles | و لكن فكري في الأمر بهدوء اوكيه؟ |
| Aredian, ne yaptığını iyi düşün. | Open Subtitles | (إيريديان)، فكر بعناية فيما تقدم عليه |
| Peter, sıradaki soruya cevap vermeden önce iyi düşün... çünkü yanlış cevap verirsen mezar taşında şunlar yazacak: | Open Subtitles | (بيتر) فكر ملياً بكيفية إجابتك على السؤال التالي لأنك إذا أخطأت فسيكون رأسك مبعثراً هنا في كل المكان يا (بيتر هاموند) |
| Tekrar soruyorum, iyi düşün: | Open Subtitles | إذن مرة أخرى، سأطلب منك التركيز: |
| Sıradaki soruya vereceğin cevabı çok iyi düşün, Peter çünkü yanlış cevap verirsen, mezar taşında şöyle yazacak... | Open Subtitles | فسيكون رأسك مبعثراً هنا في كل المكان يا (بيتر هاموند) إذا كان هناك محاولة في لإفشال عملية سرقة بنك ذكية |
| Ne yaptığını iyi düşün! | Open Subtitles | فكر بما تفعله يا روب |
| - İyi düşün, Josie. - Hala cinayet işlemiş gibisin. - Ne? | Open Subtitles | فكري أكثر يا جوسي أنتي ما زلتي تبحثين في جريمة قتل ماذا ؟ رجل ما قابلته في الكنيسة هذا كل ما أعرفه |
| Hadi ama. İyi düşün, Kanca. İşimize yarayacak hiçbir şey hatırlamadığına emin misin? | Open Subtitles | هيّا، فكّر مليّاً يا (هوك) متأكّد أنّك لا تتذكّر أيّ شيء مفيد؟ |