| DNA ve hücre yenilenmesine iyi geliyor. Kanseri de yavaşlatıyor. | Open Subtitles | إنّه مفيد لترميم خليّة البصمة الوراثيّة، كما أنّه يبطئ السرطان. |
| Prostata iyi geliyor. Prostat konusunda uzman mısın sen? | Open Subtitles | إنه مفيد للبروستاتا هل أنتِ خبيرة بالبروستاتا؟ |
| Yeni çalışmalar gösterdi ki düzenli kiliseye gitmek, sağlığa iyi geliyor. | Open Subtitles | أظهرت الدراسات الأخيرة أنّ زيارة الكنيسة بإنتظام مفيد لصحتك. |
| Ama bana iyi geliyor. İnsanların ne düşündüğü umurumda değil. | Open Subtitles | ولكنه جيد بالنسبة لي ولا أهتم لما يقوله الناس |
| O gece şanslı olmanın sebebi kasılmalarıma iyi geliyor olmasıydı ve duygu filan yoktu ayrıca çıplakken, her yanın diz kapağı gibi duruyor. | Open Subtitles | اسمع, السببالوحيدفيأنككنتمحظوظاًتلكالليلة... لأن كان لدي تشنجات و أحياناً هذا يساعد وبلاضغينة... |
| Iyi, bana iyi geliyor. | Open Subtitles | حسنا، يبدو جيدا بالنسبة لي. |
| Bilmiyorum ama Joey, bu durumun üstesinden gayet iyi geliyor gibi. | Open Subtitles | لا أعرف ولكن يبدو أن جوي يتقبل الأمر جيداً بشكل مفاجئ |
| Şöyle söyleyelim, ağaç olmak cilde iyi geliyor. | Open Subtitles | أجل، حسناً، فلنقل أنّ التحوّل إلى شجرة مفيد للبشرة |
| Daha sık çıkmalıyız bence. Bize iyi geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نفعله أكثر، كما تعلمين إنه مفيد لنا |
| Şezlonglar sırta iyi geliyor diye duymuştum. | Open Subtitles | سمعت أن هذا النوع من الكراسي مفيد جداً للظهر |
| Yüksek D vitamini oranı, bence, güneş ışığına maruz kalmanın göstergesidir, güneş ışığına maruz kalma durumunu, size metodlarda göstereceğim, kalp hastalığına iyi geliyor. | TED | أعتقد بان معدلات فيتامين د العالية هي علامة للتعرض لأشعة الشمس والتعرض لأشعة الشمس كما سوف أوضح بعد قليل مفيد لأمراض القلب |
| Sırta iyi geliyor. Haklısın. | Open Subtitles | مفيد للظهر، صحيح. |
| Biraz egzersiz bize de iyi geliyor, değil mi? | Open Subtitles | التمرين مفيد لنا,صحيح؟ |
| -Bize temiz hava iyi geliyor? | Open Subtitles | الهواء النقي مفيد لنا ؟ |
| Sanırım endişe bel ölçüsüne iyi geliyor. | Open Subtitles | أعتقد القلق مفيد للحمية |
| Cilde çok iyi geliyor. | Open Subtitles | إنه مفيد جداً لبشرتك |
| Sanırım yürüyüş sana çok iyi geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن المشي مفيد جداً لكِ |
| Kulağa iyi geliyor. | Open Subtitles | المضي قدماً يبدو جيد بالنسبة لي |
| Kulağa iyi geliyor sanki. | Open Subtitles | اعتقد أنا هذا جيد بالنسبة اليّ |
| Sesini açmak iyi geliyor. | Open Subtitles | هذا يساعد على رفع الصوت |
| - Pekala, uh... ruhuma iyi geliyor. | Open Subtitles | هذا يساعد عواطفي |
| - Kulağa iyi geliyor. - Başlıyoruz. | Open Subtitles | - يبدو جيدا بالنسبة لي. |
| Bu mevsim bana iyi geliyor, hâlâ içimde güller açıyor. | Open Subtitles | إنه الموسم الذى يمضي جيداً معي، أنا الذى مازلت أزهر. |