| - Tıpkı benim de annen için yeterince iyi olmadığım gibi. | Open Subtitles | - مثل ما أنا لست جيد بما فيه الكفايه لـ أمك |
| Yani, iyi olmadığım elimle. | Open Subtitles | أعني تلك التي لست جيد بها بقدر |
| benim gerçekten de iyi olmadığım. | Open Subtitles | لماذا تقول بأنى لست جيد |
| Şarkı söylemek dışında hiçbir şeyde iyi olmadığım için, eğer şarkı söyleyemezsem bunun hiçbir şeyde iyi olmayacağım anlamına gelmediğini gösterdiğin için. | Open Subtitles | لأنك اظهرت لي ذلك فقط لأنني لست جيدة بأي شيء آخر غير الغناء , ذلك لا يعني |
| İyi olmadığım şeyleri yapamam, tanımadığım insanlarla dolu bir odada olmakta da iyi değilim. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل أشياء وأنا لست جيدة في وأنا لست جيدة في الوجود بغرفة ممتلئة بأناس غرباء لهــذا أود أن أبقى في الغرفة رقم 6 |
| Tek bildiğim sporda iyi olmadığım. Ve olmak zorunda da değilim. | Open Subtitles | فقط أعلم بأنني لست جيّد في الألعاب الرياضية، و ليس من الضروري بأن أكون كذلك. |
| Gözlerim açıkken o kadar iyi olmadığım için. | Open Subtitles | لأنني لست جيدة وعيني مفتوحة |
| Ya da senden daha iyi olmadığım içindir. | Open Subtitles | و ربما لأننى لست جيدة |
| - Yeteri kadar iyi olmadığım ortada. | Open Subtitles | -لَقد تم إثبات إني لست جيّد بما يكفي . |