| Kaba ve nefret dolu olsak çok daha iyi olurdu çünkü. | Open Subtitles | لأن الأمر سيكون أفضل بكثير إذا كنّا جميعنا مجرد لئيمين وبغيضين |
| Çaylarımızı içmemiz iyi olurdu, gel tatlım. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً بينما نتناول الشاي. تعال عزيزتي |
| fakat onun olduğu kadar önemli olsaydım iyi olurdu. | Open Subtitles | لكن كان سيكون لطيفا ان يكون اهتمامه بي مقارب لاهتمامه بها. |
| - Ne yapacaksın? - Belki de dönmesen daha iyi olurdu. | Open Subtitles | ومالذي يمكن عمله؟ ربما كان من الأفضل لو أنك لم تعد |
| Ne istediğini bilmiyorum. Ama bilsem iyi olurdu. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماذا تريد هي سيكون جيداً لو عرفت |
| - Tabii ki yaparsın. Şu sandviçleri getiren tatlı şey çok da iyi olurdu. | Open Subtitles | بالتأكيد يمكنك، تلك الجميلة التي أحضرت لنا الشطائر ستكون جيدة. |
| Vince'in bu sıcak, bu komik tarafının halkla buluşması çok iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون رائعاً إن.. وصل جانبه الدافيء و المرح للناس |
| Çiçek iyi olurdu, ama içerideki çiçekleri gördün mü? | Open Subtitles | الزهور ستكون لطيفة لكن,أنا هل رأيتي الزهور التي هناك؟ |
| Aslında biliyormusun ne iyi olurdu, kıza izin belgesinin bir kopyasını göstermek. | Open Subtitles | في الحقيقة تعلم ما الذي سيساعد إن استطعت أن أريها نسخة من رخصة المناطق الغير آهلة |
| İtiraf edeyim başta erkek olsa iyi olurdu diye düşünüyordum. | Open Subtitles | يجب أنّ أعترف بأنّي أولاً إعتقدت الأمر سيكون رائع مع الرجل الصغير. |
| Soğuk bir gecede riske atılarak zaferle geri dönen bir adamı dinleseler daha iyi olurdu ama sakın sözüme güvenmeyin. | Open Subtitles | سيكون أفضل من الإستماع إلى رجل الذي غامر في ليلةٍ باردة و عاد بالنصر لكن لا تأخذ كلمتي في ذلك |
| Bilmiyorum, sadece... Düşündüm de Uzun vadede daha iyi olurdu. | Open Subtitles | لا أعرف، خلتُ أن ذلك سيكون أفضل على المدى الطويل |
| Bir kez olsun benim fikrimi umursasaydınız çok iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيفاً بالنسبة لأحد ما أن يكترث بما أفكر فيه على سبيل التغيير |
| Diğer konuklara da köfte bıraksaydı daha iyi olurdu. | Open Subtitles | وهذا لا يزعجك؟ كان الأمر سيكون لطيفاً لو تركت بعض اللحم للضيوف |
| Gitmeden önce her yeri gösterebilsem iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيفا لو أمكنني أن أريك الممتلكات قبل أن أرحل |
| Tedavisine başlamadan önce bana haber verseydin daha iyi olurdu. | Open Subtitles | أعني , كان من الأفضل لو إتّصلتِ قبل أن تعالجيها |
| Ne aradığımızı bilsek çok iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون جيداً لو عرفت عن ماذا نبحث تحديداً |
| Cidden, Carlos, masa için içecek birşeyler gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | قد تكون بسبب اي شيء جديا كارلوس بعض المشروبات للطاولة ستكون جيدة جدا |
| Eğer zamanda geri gidebilsek ve duruma hiç girmesek çok daha iyi olurdu. | Open Subtitles | بالطبع، سيكون رائعاً العودة في الزمن وعدم الوقوع بهذه المشكلة أساساً |
| - Ne iyi olurdu ama. | Open Subtitles | بالتأكيد ستكون لطيفة |
| Peşin olarak ufak bir miktar alabilseydim o kadar iyi olurdu ki. | Open Subtitles | سيساعد كثيراً لو أمكنني الحصول على شيء ما مقدماً |
| Ama arada bir açık olsalar iyi olurdu yani. | Open Subtitles | فقط كي تعلم، و لكن سيكون رائع لو استعرضوا بعض الأمور. فوق المجلس مرة على مرة |
| Benimle basın toplantısınada katıl istersen iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون لطيف إذا ما لحقت بي بلقاء الصحافة أيضاً |
| Bu arada, eğer bu sosisi dilimleseydin tadı daha iyi olurdu. | Open Subtitles | على فكرة هذا النقانق ستكون أفضل لو كانت مقطعة لشرائح |
| Bir ya da iki aylığına ona kahyalık yapmak iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الجيد لو استضافنا لمدة شهر أو شهرين |
| Kendi odalarımızda oturup kitap okumamız daha iyi olurdu belki. | Open Subtitles | سيكون جميلاً أن نجلس متجاورين فيغرفتناو.. نقرأ كتاباً |
| Ve biraz arkadaş, gerçekten iyi olurdu. | Open Subtitles | ويمكن أن أستفيد حقاً من وجود بعض الأصدقاء. |