İnsanlar vitamin aldığında, vitaminler özellikle iyileşme sağlamaz onlar vücudun bunu yapmasına olanak verir, vücudun kendini iyileştirmesine. | Open Subtitles | عندما يأخذ الناس الفيتامينات لا تقوم الفيتامينات تحديداً بذلك هي تمكّن الجسد من القيام بذلك هي تمكّن الجد من شفاء نفسه. |
Beynin travmatik zarar gördüğü durumlarda hastaları kasten koma durumunda tutarak şişin inmesine ve beynin kendini iyileştirmesine fırsat veririz. | Open Subtitles | و نحن نبقي عمداً أصحاب الإصابات في المخ في حالة غيبوبه لتهدئة أجسامهم و منح المخ فتره للتعافي أثناء شفاء الأوارم |
O parçayı kullanarak Walter'ın beyninin kendini iyileştirmesine ön ayak olabilmeniz mümkün. | Open Subtitles | بالإمكان استخدام تلك المادّة لتحفيز دماغ (والتر) على شفاء نفسه. |
Bir gün, ilaçlarla beyne zarar vermek yerine... kendi kendini iyileştirmesine yardım edebiliriz. | Open Subtitles | يوماً ما، بدلاً من مداواة ... انتكاسة الدماغ بالأدويّة الطبيّة لربما، نكون قادرين على جعل . الدماغ يشفي نفسه بنفسِه |
Sen Roy'un kimseyi iyileştirmesine izin verme, olur mu? | Open Subtitles | لكن لا يمكنك أن تدع (روي) يشفي أحداً , مفهوم؟ |