|                Efendim! Bence izci olmak karımı bulmanın en iyi yolu.                | Open Subtitles |                 أعتقد أن كوني مع الكشافة هي أفضل طريقة لإيجاد زوجتي                | 
|                Arthur Tins, izci kolundaki bir baba, 2 yıl kredi kartı dolandırıcılığından yatmış, 6 ay önce şartlı tahliye edilmiş.                | Open Subtitles |                 آرثر تينز ، أب في فرقة الكشافة قضى سنتين في السجن لتزوير بطاقات اعتماد مصرفية أُطلق سراحه منذ ستة أشهر                | 
|                Onu çok zorluyorsun. Onu zorla izci kızlara soktuğun gibi.                | Open Subtitles |                 تضغطين عليها كما لو أنك تدفعينها للدخول في فتيات الكشافة                | 
|                Normalde geçmezdim ama saldırgan tipli bir kız izci gördüm. Kurabiye sezonunun doruklarındaydık.                | Open Subtitles |                 ولكني رأيت فتاة كشافة ذو مظهر عدواني، وكان ذلك في ذروة موسم الكعكات                | 
|                Böylece burada konser düzenleyebilir ve izci eğlenceleri yapabilirsiniz.                | Open Subtitles |                 يمكنك الآن استضافة الحفلات و مهرجانات الكشّافة                | 
|                İzci gurubumuz kampa gittiği yazı hatırlıyorum ve sonra tepe insanları tarafından kaçırılmıştık.                | Open Subtitles |                 أتذكر ذات صيف، كنت في مخيّم الكشافة وتم اختطافنا من طرف أهالي التل                | 
|                Bir düşünelim. Kurabiyeleri izci kızlar sattığına göre sende izcilerin geleneksel pankek kahvaltısı için bilet satıyor olmalısın. Evet.                | Open Subtitles |                 لو فتيات الكشافة يبيعون الكعك أنت تبيع تذاكر للإفطار السنوى أجل، إن بعت 100 تذكرة أخرى سأربح مسدس لعبة                | 
|                - İzci türü sayılır. Beni attılar ama küreği vermedim.                | Open Subtitles |                 إنه نوع من الكشافة , لقد طردوني لكنني إحتفظت به                | 
|                Seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim.                | Open Subtitles |                 علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً                | 
|                CO: Arabam oturma odamda. MO: İzci birliğim 12 adet posta kutusu yapmak istiyor.                 | TED |                 كايتريا أونيل: سيارتي في غرفة المعيشة. مورغان أونيل: فرقة الكشافة خاصتي ترغب في اعادة بناء 12 صندوق بريد.                 | 
|                Solunum yardımı ve birkaç izci hilesi işi halletti.                | Open Subtitles |                 التنفس الصناعى تكفل بالأمر وبعض حيل الكشافة                | 
|                Üç izci tedirgin görünen genç bir adamin...                | Open Subtitles |                 هنا وقد أبلغ ثلاثة من رجال الكشافة عن الشاب                | 
|                Yani, kadın çifte camadan bağı ile boğuldu diye sence bunu yapan bir doktor ya da baş izci falan mı?                | Open Subtitles |                 إذاً ، السيدة تم خنقها . بواسطة العقدة المزدوجة الذي تريد أن تخبرنا به أن الفاعل طبيب أو شخص من الكشافة ؟                | 
|                Üniforma giymem kız izci olduğumu göstermez.                | Open Subtitles |                 لأني أرتدي بزة فذلك لا يجعلني فتاة كشافة                | 
|                İzci olmayı istegiğimde de böyle davranmıstı.                | Open Subtitles |                 هو تصرف هكذا عندما أردت أن أكون فتاة كشافة                | 
|                Ama izci grubum ya da basketbol takımım için değil.                | Open Subtitles |                 ليس لصالح فريق من الكشّافة أو فريق كرة سلّة                | 
|                Tanrı aşkına, ilk zamanlarında sen de izci bir kız gibiydin.                | Open Subtitles |                 يا إلهي, إنك تبدين كفتاة في الكشاف تحظى بأول طمث لها                | 
|                Aslında değil! Bir izci kampında rehberdim.                | Open Subtitles |                 ليس حقيقيا كنت مستشارا فى معسكر فتيان الكشافه                | 
|                Lisede okul birincisiydim. Kartal İzci seçilmiştim.                | Open Subtitles |                 كانت مدرستي الثانوية هي فارلكتوريان ثم ايجيل سكاوت                | 
|                İyi iş, izci. 20 şınav çek!                | Open Subtitles |                 عمل جيد يا كشاف الان اسقط وأعطني عشرين تمرين ضغط                | 
|                Onu neredeyse hain diye asacaktım. Şimdi izci olmak istiyor.                | Open Subtitles |                 ، كنت علي وشك أعدامه كخائن ويطلب الآن الأنضمام للكشافة                | 
|                Dr. Bailey, Huevelmans Gölü'nde kaybolan tek kişi değil iki hafta önce bir izci grubu fosil araştırması için buradaymış.                | Open Subtitles |                 الدّكتور بيلي ليس الشخص الأول للذهاب فقدان من بحيرة هويفيلمانس مؤخرا. قبل أسبوعين، قوّات كشّاف كان خارج صيد متحجّر هنا.                | 
|                Ben o görevi daha çok izci takımı liderliği gibi görürdüm.                | Open Subtitles |                 مال تفكيري لكون ذلك يجعلني قائد كشّافة أو ما شابه.                | 
|                Spiga izci liderim orada kötü insanların yaşadıklarını ve bizden nefret ettiklerini söylüyor.                | Open Subtitles |                 بلدي زعيم سبيجا الكشفية يقول الناس سيئة يعيشون هناك، ويكرهوننا.                | 
|                Tamam, sinyali alıyorum İzci.                | Open Subtitles |                 حسناً ، إنني أتلقّى الإشارة أيها الكشّاف                | 
|                Erkek izci miydin?                | Open Subtitles |                 لقد كنت صبي مستكشف                | 
|                İzci olmak istemiyorum, baba. Orda eğlenemiyorum.                | Open Subtitles |                 لا أريد أن أكون كشافا يا أبي أنا لا أستمتع هناك                | 
|                Onun izci ya da bir yavrukurt olduğunu düşünüyorum.                | Open Subtitles |                 إنكِ إما أن تتزوجي فتى كشافه أو كلب ألماني.                |