| Bir düşünelim. Kurabiyeleri izci kızlar sattığına göre sende izcilerin geleneksel pankek kahvaltısı için bilet satıyor olmalısın. Evet. | Open Subtitles | لو فتيات الكشافة يبيعون الكعك أنت تبيع تذاكر للإفطار السنوى أجل، إن بعت 100 تذكرة أخرى سأربح مسدس لعبة |
| Her şeyden öte, izcilerin ayağı yere basar, bu demektir ki bir birey olarak kişisel değerleri bir konu hakkında nasıl haklı ya da haksız oldukları ile alakalı değildir. | TED | وفوق هذا، الكشافة أصوليون، ما يعني أن قيمتهم كأشخاص ليست متعلقة بموقفهم حيال موضوع معين. |
| Doğruca izcilerin merkezine New York'a gidiyoruz. | Open Subtitles | مباشرة إلى مكتب الكشافة الرئيسي في نيويورك |
| Bu izcilerin kendilerine neyin çarpıcağından hiç bir haberleri yok. | Open Subtitles | أولئك الكشافة لن يعلموا أبدا مالذي أصابهم |
| Scotty, kız izcilerin mektup arkadaşları olur. | Open Subtitles | سكوتي ، فتيات الكشافة عندهن اصدقاء مراسلة |
| Diğer izcilerin nasıl olduğu konusunda bana bilgi verirsin. | Open Subtitles | راسليني واكتبي لي لتخبريني عما تفعلة بقية افراد الكشافة |
| Kız izcilerin lafıdır: Daima hazırlıklı olacaksın. | Open Subtitles | "إن شعار فتاة الكشافة هو "كونى دائماً مجهزة |
| Kız izcilerin içinde sivrilmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | حاولت فرض طريقتي على فتيات الكشافة |
| Rozetler, izcilerin başarılarının en büyük simgesidir. | Open Subtitles | الشارات هي أعلى رمز الكشافة من الإنجاز |
| Herney kompozisyon ne alemde? Hmm? Alexandra hala izcilerin... | Open Subtitles | على أي حال، كيف يسير مقالك؟ العمة الكسندرا في تشكيل الكشافة... |
| İnsanlara yardımcı ol. - İzcilerin sloganıdır. | Open Subtitles | ساعد الآخرين، إنه شعار الكشافة |
| İzcilerin yürüyüş marşı bu. | Open Subtitles | هذه ليست أغنية أولاد الكشافة |
| Altı üstü izcilerin kurabiyeleriydi. | Open Subtitles | إنه مجرد كعك لفتيات الكشافة |
| Erkek izcilerin "Kumbaya" söylemesi gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يجب أن يغني الكشافة كومبايا"؟" |
| İzcilerin koruyucusu Aziz George'un zırhından yapılmış. | Open Subtitles | صنع من درع القديس (جورج)... قديس الكشافة... |