| Bazen sanki ben başarmışım gibi kızları kapmama izin verirdi. | Open Subtitles | كان يدعني أخذ فتاة منه بين الفترة و الأخرى كما لو كنت أفعل ذلك بنفسي |
| Birlikte her gün dama oynardık ve tanrı kalbini kutsasın, Shilo her zaman kazanmama izin verirdi! | Open Subtitles | باركه الله, كان ـ شادلو ـ يدعني أفوز دائماً |
| Saat 12'yi geçmiş de olsa uyanık kalmama izin verirdi. | Open Subtitles | كانت تسمح لي أن أبقى ساهراّّ حتى بعد منتصف الليل |
| seninki değil Babam evin önündeki yolda yavaş kullanmama izin verirdi. | Open Subtitles | أبي سمح لي بأن أقودها ببطء عند الممر أنا سائق ماهر |
| Yarışmadan önce ne istiyorsak onu yapmamıza izin verirdi. | Open Subtitles | فقد كانت تسمح لنا أن نفعل ما يحلو لنا قبل المسابقة |
| Zaten Tanrı olsaydı Vincent'ın burada, bizimle kalmasına izin verirdi. | Open Subtitles | حسناً لو أن الله موجود لكان سيسمح لـ(فينسنت) بالبقاء معنا |
| Geç saatlere kadar çalıştığım günlerde burada kalmama izin verirdi. | Open Subtitles | يدعني أبقى هنا في الليلة التي يعمل فيها متأخراَ |
| Biliyorum ama Gavin istediğim zaman buraya gelmeme izin verirdi. | Open Subtitles | أعلن ولكن " غافين " كان يدعني آتي إلى هنا |
| Ayrıca sabahları istediğim kadar uyumama izin verirdi. | Open Subtitles | ودائماً كان يدعني انام لاطول وقت ممكن. |
| Ama her pazar sabahı, baban geç kalkmama izin verirdi. | Open Subtitles | ،ولكن كل يوم أحد كان ولدكِ يدعني أنام |
| Babam birasından bir yudum almama izin verirdi. | Open Subtitles | أبي اعتاد أن يدعني أرتشف من جعته |
| Babam dünyasını görmeme nadiren izin verirdi. | Open Subtitles | والدي لم يدعني أر عالمه هذا |
| Cüzdanının tokasını açıp bakmama, ve sonra... kapamama izin verirdi. | Open Subtitles | كانت تسمح لي بفتح الشباك والنظر داخل الحقيبة |
| Bana bakmamıştı ama ben çocukken hortumdan su içmeme izin verirdi. | Open Subtitles | أعني، إنّها لم تعتني بي، لكن لمّا كنتُ طفلةً، إعتادت ان تسمح لي بالشّرب من خرطومها. |
| Başım beladayken buraya saklanmama izin verirdi. | Open Subtitles | كانت تسمح لي بالإختباء هنا حين كنت أقع في مأزق |
| Babam yavaşça kullanmama izin verirdi. Ben mükemmel bir sürücüyüm. | Open Subtitles | أبي سمح لي بأن أقودها ببطء عند الممر أنا سائق ماهر |
| Derslere gitmem için erken çıkmama izin verirdi. | Open Subtitles | لقد سمح لي بالمُغادرة مُبكراً لأحضر الفصول. هنالك كنتُ عندما اتّصلتم بي. |
| Annem, Noel arifesinde açmamıza hep izin verirdi. | Open Subtitles | أمي دائما تسمح لنا بفتح هدية واحدة في ليلة العيد |
| Fiona geç saatlere kadar çalışırken izin verirdi. | Open Subtitles | (فيونا)، تسمح لنا بطلبها حينما تعمل لوقتٍ متأخر .. |
| Eminim şimdi izin verirdi. | Open Subtitles | متأكدة أنه سيسمح لك بركوبها الآن |
| Annem kabus gördüğümde burada yatmama izin verirdi. | Open Subtitles | والدتي كانت تدعني انام هنا عندما تنتابني الكوابيس. |
| - Babam izin verirdi. | Open Subtitles | ابي سيدعني اذهب |