"izin veriyorsunuz" - Translation from Turkish to Arabic

• تتركينهم
• لي إستمر
• أنت تسمح
• تسمحي له بفعل ذلك
• تدعون

Kaç saat böyle oynamalarına izin veriyorsunuz?
كم من الساعات تتركينهم على هذه الحاله

Yani diğer bir deyişle, direkt olarak söylemeseniz de kendi yöntemimle devam etmeme izin veriyorsunuz.
بمعنى آخر تريدني أن أستمر في طريقي دون أن تقول لي إستمر في طريقك

Audrey'e duyduğunuz sevginin kasabadakilere zarar vermesine izin veriyorsunuz.
أنت تسمح لعواطفك اتجاه أودري تؤذي اي شخص أخر في هذه المدينة لا ينبغي لنا أن حمايتها.

Söylemeye çalıştığım, neden aksi, kıskanç, kariyerinin sonunda bir üniversite hocasının size engel olmasına izin veriyorsunuz ki?
ما اقوله هو لما تدعون شخص متهور و مغرور محاضر في كلية يقف في طريقكما؟

Serbestçe dolaşmalarına izin veriyorsunuz demek.
تتركينهم يتجولون

İnsanların içeri girmesine izin veriyorsunuz.
أنت تسمح لهم بالدخول؟

Hepiniz korkunuzun sizi yönlendirmesine izin veriyorsunuz ama bazılarının korkmasına rağmen buna karşı gelecek cesareti bulması gerek.
أن جميعكم تدعون الخوف يقودكم ولكن على أحد ما إيجاد الشجاعة للمحاربة بالرغم من كونه خائف

İpucunuzun gitmesine izin veriyorsunuz, çocuklar. Öyle mi?
انتم يا شباب تدعون الدليل يهرب بعيدا

Bir kadının sizi yenmesine izin veriyorsunuz, ha?
تدعون أمراه تهزمكم؟