| Düşman kurşunlarının hiçbirinin onu delip geçmesine izin vermeyecektim! | Open Subtitles | سوف لن أدع أية رصاصة من رصاصات العدو تخترقه |
| Yaralanmana asla izin vermeyecektim. Buna inanmalısın. | Open Subtitles | أنا لن أدع مكروه يصيبك يجب أن تصدق ذلك |
| Bu iki pisliğin yaptıklarının, Randy'nin doğum günü partisini mahvetmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | ... قررت أنني لن أدع هذان القذران يفسدان ما كان سيكون عيد ميلاد رائـع |
| Benim yaratmış olduğum tek şeyi mahvetmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح له بتدمير الشيء الوحيد الذي صنعته |
| Saçmasalak bir karar vermene göz yumarak burada beni yalnız başıma bırakmana izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح لك بأن تتخذ قرارأ غبياً ما. و تتركني هنا وحدي. |
| Erkeklerin beni aşağı çekmelerini izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لن أدع أي شابٍ يذلني |
| Öylece sonlanmasına izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لن أدع النهاية تكون هكذا |
| Kevin'ın beni burada bulmasına izin vermeyecektim ki. | Open Subtitles | أنا لن أدع (كيفن) أن يجدُني هنا. كنت أنوي.. |
| Öylece olmasına izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لن أدع ذلك يحدث |
| Aşkımıza iğrenç demesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لم أكن لأسمح له بدعوة حُبنا بالمقرف |
| Buna izin vermeyecektim. | Open Subtitles | وأنا لم أكن لأسمح بحدوث هذا. |
| Dondurucu'yu ele geçirmelerini durduramadım ama Garrett'ın gitmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لم أستطع إيقافهم من الإستيلاء على الثلاجة، ولكنني لم أكن لأسمح لـ(جاريت) بأن يهرب. |