| Bazıları artık izledikleri şeye bile inanmıyor. | Open Subtitles | أصبح الناس لا يصدقون ما يشاهدونه بعد الآن |
| Belki de ailemizin, izledikleri şeyleri yapmayacaklarına güvenmek zorundayızdır. | Open Subtitles | ربما نحتاج الى أن نثق بوالدينا على أن لا يفعلوا ما يشاهدونه |
| Manevi açıdan birçok şeyi alıp götürebilir çünkü insanlar izledikleri şeyin gerçek olmadığını anlayabiliyorlar. | Open Subtitles | لأن الناس يعرفون أن ما يشاهدونه ليس حقيقياً |
| Eğer bu izledikleri şeyse, onun hakkında bilgim olmasını isterim. | Open Subtitles | إن كان هذا ما يشاهدونه أريد أن أعرف عنه |
| İzledikleri adam da o zaten. | Open Subtitles | وهو الرجل الذي يشاهدونه. |