| Bildiğiniz gibi, her ikisinde de ter izleri vardı. Ama kurbanın teri değildi. | Open Subtitles | وقد كانت هناك آثار للعرق على كليهما، ولكنّه ليس عرق الضحيّة |
| Ebeveyn yatak odasında da boğuşma izleri vardı demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان هناك آثار مقاومة في غرفة النوم الرئيسية |
| Her yerde sarı ışığın güç izleri vardı. | Open Subtitles | وآثار الطاقة الصفراء في كل مكان. |
| Her yerde sarı ışığın güç izleri vardı. | Open Subtitles | وآثار الطاقة الصفراء في كل مكان. |
| Thomas Valentine'ın yatağının altında sürükleme izleri vardı. | Open Subtitles | رأينا اثار احتكاك على الارض أسفل سرير توماس فالنتين |
| Onu bulduğumuz betonun üzerinde yanık izleri vardı. | Open Subtitles | حسناً، كان هناك علامات حريق على الخرسانة حيث وجدناه |
| Cinayet mahal'inde sana ait olmayan ayak izleri vardı. | Open Subtitles | هناك من يؤكد أنه كان هناك شخص أخر راى الجثة هناك أثار تدل على ذلك |
| Duvarlarda, kavgalarımızdan kalan kan izleri vardı. | Open Subtitles | وكانت هناك دماء على الجدران جرّاء مشاجراتنا |
| İç tarafta astsubay çavuş Sorrow'un kan izleri vardı. | Open Subtitles | كان هناك آثاراً لدماء الرقيب بداخل الغطاء |
| Asansörün kapıları kapama düğmesinde kan izleri vardı. | Open Subtitles | هناك آثار من الدم على أزرار المصعــد |
| Üstünde kocanızın kan izleri vardı. | Open Subtitles | كانت هناك آثار لدم زوجكِ عليها. |
| Katilin ne kanı ne de DNA izleri vardı. | Open Subtitles | لم تكن هناك آثار دماء أو DNA القاتل عليها. |
| - Evet. - Orada taze lastik izleri vardı. | Open Subtitles | هناك آثار إطارات حديثة بالخلف. |
| Bütün kolu bıçakla yapılmış gibi yara izleri vardı. | Open Subtitles | وآثار جروح في ذراعه كالندوب |
| Thomas Valentine'ın yatağının altında sürükleme izleri vardı. | Open Subtitles | رأينا اثار احتكاك على الارض أسفل سرير توماس فالنتين |
| Her yerde pençe izleri vardı. | Open Subtitles | هناك علامات مخالب في كل المكان |
| - Kayıp, efendim ve evde mücadele izleri vardı. | Open Subtitles | -مفقودة، سيدي ، وكانت هناك علامات صراع في منزلها. |
| Oturma odasında kan izleri vardı, ancak teste uygun değillerdi. | Open Subtitles | كانت هناك أثار للدّم في غرفة المعيشة، لكنّها كانت ملوّثة جداً لإختبارها. |
| Doyle'un arabasında da jet yakıtı izleri vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك أثار لوقود طائرات في سيارة دويل أيضًا |
| Dokusunda, genelde radyasyondan etkilenen hastalara verilen bir ilacın ve asepromazin denen bir uyuşturucunun izleri vardı. | Open Subtitles | فى الأنسجة، كان هناك آثاراً لعقار يُعطى عادةً للمرضى الذين يتعالجون بالإشعاع... وأيضاً آثاراً... لعقار يُسمى "سيبرومازين". |