| Bu hafta sonu Cornell'le maçını izleyebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أمانع أن أشاهدك وأنت تلعب ضد كورنيل في نهاية الأسبوع |
| Bütün gün burada dikilip - senin dudak büküp küfretmeni izleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع الوقوف هنا طوال اليوم أشاهدك غاضبة و تشتمين نفسك |
| En azından ihanetinin bedelini ödemeni izleyebilirim. | Open Subtitles | على الأقل أستطيع مشاهدتك تدفع ثمن خيانتك |
| Bu televizyonun parasını ödedim, istediğim yerde istediğim kadar izleyebilirim. | Open Subtitles | دفعت ثمن هذا التلفزيون لذا سأشاهده حينما أريد، في اى حجم أريد |
| Virüslü bir dosya yollayıp, bilgisayarını izleyebilirim. | Open Subtitles | يمكننا إرسال ملف به فيروس حتى أستطيع تعقبه |
| Apartmanın kapalı devre kamera sistemini izleyebilirim ama mekânda olmam lazım. | Open Subtitles | يمكنني تعقب نظام كاميرات مراقبة المبنى لكن عليّ أن أكون في المكان. |
| Böylece sen en sevdiğin şovu izleyebilirsin ve ben de en sevdiğim şovu izleyebilirim. | Open Subtitles | لتشاهدك عرضك المفضل وأشاهد أنا عرضي المفضل |
| Dünyadaki en aptal sporu yapmanı izleyebilirim ama arkama yaslanıp diğer çocukların Bar Mitzvah'ları hakkında abuk sabuk konuşmanı dinleyemem. | Open Subtitles | ربما عليّ أن أشاهدك تلعب أغبى رياضة في العالم ولكن لن أجلس وأسمعك تتكلم عن حفل ديني للأطفال الآخرين |
| Bütün gün senin uyumanı izleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشاهدك وأنت نائم طوال اليوم |
| Saatlerce izleyebilirim. | Open Subtitles | -ذلك عظيم، يا تشارلي، أنا أستطيع أن أشاهدك لساعات |
| Kendini parçalamanı kaç kez izleyebilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم كم مرة بإمكاني أن أشاهدك |
| İstersem sen lanet çavuşunu tokatlarken bile seni izleyebilirim. | Open Subtitles | إذا أردت أن أشاهدك تستمني، |
| Cidden, o pastayı paramparça edişini tüm gün izleyebilirim. | Open Subtitles | حقاً,يمكننى مشاهدتك تدمر هذه الكعكة طوال اليوم |
| Ders verirken seni izleyebilirim. | Open Subtitles | بوسعي مشاهدتك وأنت تقدمين الدروس |
| Seni saatlerce izleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع مشاهدتك لساعات. |
| Benimki bozuldu ama... Bence izleyebilirim, evet. | Open Subtitles | إنّ نظامي السينمائي معطل .. ولكنّي أعتقد سأشاهده |
| İzlemiştim ama bir kez daha izleyebilirim. | Open Subtitles | شاهدته ، لكني سأشاهده مرةً أخرى |
| -Buna izin vermeyeceğim. -Onu izleyebilirim. | Open Subtitles | لن أقبل هذا - يمكنني تعقبه - |
| Onu izleyebilirim. | Open Subtitles | -يمكنني تعقبه |
| 300 metre içindeki herkesin bulundukları yerleri izleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تعقب أماكنهم في محيط ثلاثة أقدام |
| Sanırım biraz yatağıma uzanıp biraz Mindy Project'i izleyebilirim. | Open Subtitles | أفترض أنه يمكنني الذهاب للسرير "وأشاهد القليل من مسلسل "ميندي بروجكت |
| Salonda porno izleyebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُراقبَ دعارةَ في غرفةِ الجلوس. |
| Anne, DVD'leri, sulama hendeğini tamir ettikten sonrada izleyebilirim. | Open Subtitles | أمي ، يمكنني مشاهدة الأفلام بعد أن أثبت خندق الري |
| Zenci kızlarımın koridorlarda yukarı aşağı yürümesini gece gündüz izleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أشاهد فتاتي الزنجية تطوف الرواق جيئة وذهابا ليلا ونهارا |