| Delhi'deki ağır sis yüzünden, uçusu Jaipur'a aktarıyoruz. | Open Subtitles | ..نظراً لوجود الضباب الكثيف في دلهي ستتحول هذة الرحلة إلى جابور |
| Demek istediğim baban seni yalnız Jaipur'dan Mumbai'ya gönderdi. | Open Subtitles | اعني ان اباك ارسلك لوحدك من جابور الى بومباي |
| Biliyorsunuz, babam Jaipur'dan geldi. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | كما تعرفين,ابي جاء الى هنا من جابور شكراً لك |
| Yanımda, bütün Jaipur'da aradığın kişileri getiriyorum. | Open Subtitles | أنا أحضر معي، ما كنت تبحث عن جميع أنحاء جايبور. |
| Sanırım, onun Jaipur'dan gelen otobüse binmediğini çok iyi biliyordun. | Open Subtitles | أعتقد أنك تعرف جيدا، وقال انه لن متن هذه الحافلة من جايبور. |
| Jaipur, Hindistan'ın en hızlı büyüyen şehirlerinden birisi. | Open Subtitles | جيبُر , واحدة من أسرع المدن النامية في الهند. |
| Orta noktada buluşup Jaipur Aviv dedik. | Open Subtitles | التقينا في الوسط و كنا نسميها تل جايبور. |
| Girişimci bir maymun türü Hindistan'ın Jaipur şehrine taşındı. | Open Subtitles | أحد أنواع القرود قد إنتقل إلى مدينة جايبور في الهند |
| Bu proje dünyada en çok protez uzuv montajı yapan Jaipur Foot Organizasyonu’nun Körfez Bölgesi’ne gelip “Bize daha iyi bir diz lazım.” demesi ile başladı. | TED | وهذا المشروع ابتدأ عندما أتت منظمة جايبور فووت، وهي أكبر منظمة متخصصة بالأطراف الصناعية في العالم، أتت إلى منطقة الخليج وقالوا: " نحتاج إلى ركبة أفضل" |
| Ve işte Jaipur Foot bu şekilde Hindistan'da yaratıldı. | TED | وهكذا تم صنع قدم جايبور في الهند |
| Neredeyse Jaipur boyunca onu taşımak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أصبحت ضعيفة واضطررت لحملها إلى " جايبور " |
| Jaipur'un tapınak ve caddeleri yankesicilik için sınırsız cep demek. | Open Subtitles | معابد وشوارع جيبُر تُقدِّم رزقا ً أبديا ً لالتقاطه. |
| Jaipur'un sokaklarında yaşam yeterince zor.. | Open Subtitles | الحياة في شوارع جيبُر صعبة جدا ً. |