| Jimmy için bir şeyler almaya geldim. | Open Subtitles | جأت فقط للحصول على بعض المادة الدافئة لجيمي لذا سأذهب لأخذها من فوق |
| Ama bir tarafım onun öldüğüne inanmıyor ve Jimmy için böylesi daha iyi. | Open Subtitles | جزء مني لم يصدق أنه حقاً مات وهذا أفضل لجيمي |
| Ağaç Bayramı'nda, oturma odasını gerçek yaşayan ağaçlarla doldururduk ve dallarına Jimmy için hediyeler asardık. | Open Subtitles | في يوم الاشجار نملء الغرفة باشجار صغيرة حية ونعلق الهدايا لجيمي |
| Jimmy için belki de daha iyisini yapabilirdik. | Open Subtitles | كنت اتسائل اذا كان بامكاننا فعل افضل من ذلك لجيمي. |
| Konu Jimmy için ne yaptığımız değil. | Open Subtitles | المسألة ليست ما اعطيناه لجيمي. |
| - Gretchen etraftayken Jimmy için yapacak pek bir şeyim olmuyor. | Open Subtitles | - أنا، ايضا - مع وجود جريتشن حولنا لا يوجد شئ أفعله لجيمي بعد الآن |
| Jimmy için daha iyi olurdu diye düşünüyorum. | Open Subtitles | سوف يكون افضل لجيمي |
| Jimmy için o daima bir üvey anne gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان اما بديله لجيمي |
| Jimmy için baş sağlığı diledi. | Open Subtitles | اتى ليقدم التعزية لجيمي |
| - Ve bu da Jimmy için, puşt herif! | Open Subtitles | هذه لسيركك الغبي ! وهذه لجيمي |
| - Jimmy için adalet! | Open Subtitles | - ماذا نُريدُ؟ - عدالة لجيمي! |