| Seni Jo ile konuşurken duydum. Bana tuzak kurdun. | Open Subtitles | لقد سمعتك عن طريق المصادفة تتكلمين مع جو لقد ورطتيني |
| Jo ile konuştuklarınızı duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتك عن طريق المصادفة تتكلمين مع جو. |
| Alaric telefonda Jo ile konuşuyor. Büyüyü bozmanın yolu var mı öğrenecek. | Open Subtitles | في ألاريك على الهاتف مع جو محاولة لمعرفة كيفية كسرها. |
| Jo ile konuşabilir miyim? Yalnız? | Open Subtitles | هلّ بإمكاني التكلّم مع جو لثانية؟ |
| Seninle güzel bir gün geçireceğim yerde Jo ile şu kısıtlamaları yapmak zorunda kalmam dışında. | Open Subtitles | حسناً ، ماعدا أني كنت سأقضي اليوم معِك الأن أنا عالق مع "جو" أقوم... بالوقف عن العمل |
| Ama Kai'yi bulup Jo ile güçlerini birleştirmesini sağlayabilirsek.. ...bu artık sizin sorununuz olmaktan çıkar. | Open Subtitles | لكن إن ساعدنا (كاي) للاندماج مع (جو)، فلن تعود مشكلتكما. |
| Ama maalesef Jo ile NYPD'nin elinde şu an. | Open Subtitles | المُشكلة الوحيدة أنّه مع (جو) والشّرطة الآن. |
| Sen ise vaktini Jo ile harcadın. Onu asla yenemeyeceğini ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | إنّك تهدرين وقتك مع (جو)، كلانا يعلم أنّها لن تهزمه. |
| It sadece daha rastgele, Jo ile ne gibi. | Open Subtitles | مثلما حدث مع (جو) لكن بشكل أكثر عشوائيّة. |
| - Jo ile birlikte mi avlanıyorsun? | Open Subtitles | مهلاً, مهلاً أكنتِ تصطادين مع (جو) ؟ |
| Evet Jo ile avlanıyorduk. Senin bahanen ne? | Open Subtitles | -أجل، لقد كنت أقتنص مع (جو)، ما عذرك؟ |
| Evet Jo ile avlanıyorduk. Senin bahanen ne? | Open Subtitles | -أجل، لقد كنت أقتنص مع (جو)، ما عذرك؟ |
| Demek bugün Jo ile birlikteydin. | Open Subtitles | إذن أنت كنت مع "جو" اليوم ؟ |
| Jo ile mi avlanıyorsun? | Open Subtitles | -تخرجين لمهمات الصيد مع (جو)؟ |
| Luke, Jo ile yattı. | Open Subtitles | لأوك نام مع جو |
| Gidip Jo ile beraber ol. | Open Subtitles | (إذهب و كُن مع (جو |