| KOSTÜM YARIŞMASI Justin'le konuştum ama şimdi Alex Standall'la konuşmalıyım. | Open Subtitles | تحدثت إلى جاستين لكن يجب الآن أن أتحدث إلى أليكس ستاندال |
| Zach'le geçen yıl arkadaş olduk ve o hep Justin'le takılıyor. | Open Subtitles | أنا و زاك أصبحنا صديقين العام الماضي و هو يتسكع دائماً حول جاستين |
| Çünkü Justin'le kaydıraktaki fotoğrafı gerçekti. | Open Subtitles | لأن صورتها على الزلاقة مع جاستين كانت حقيقية |
| Daha sonra Justin'le stüdyodayken tamamiyle duvara çarptık. | Open Subtitles | وحينئذ كنّا بالاستوديو مع جاستن ،وكنا نتخبّط فى الحائط. |
| Leslie'nin partiye Justin'le gideceğini sandığının farkındayım ama beni yeni takımımla görünce oyun bitmiştir. | Open Subtitles | اعلم ان ليزلي تعتقد انها ستذهب للحفلة مع جاستن, ولكن حين تراني في بدلتي الجديدة, انتهت اللعبة. |
| - Justin'le aramızdaki en sevdiğim şey... | Open Subtitles | اتعلم مااحبه في رومانسيتي مع جاستن |
| Diyeceğim şu ki eğer taşınmasaydım Justin'le çıkmasına izin vermeseydim bunları atlatmasına yardım etmek için yanında olsaydım bugün hâlâ hayatta olurdu. | Open Subtitles | ما أقصده هو انه لو لم أغادر البلدة لو لم أدعها تبدأ في مواعدة جاستين |
| Justin'le başladı, seninle devam etti Alex. | Open Subtitles | بدأ الأمر مع جاستين و بعده أنت يا أليكس |
| Justin'le Jessica hakkında konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت تواً إلي جاستين بشأن جسيكا |
| Justin'le hâlâ arkadaş mısınız? | Open Subtitles | وأنت و جاستين أما زلتما على ود؟ |
| Bu akşam Justin'le buluşacağız,yani-- 40 dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأقابل (جاستين) في المركز التجاري الليلة لذا فسأحتاج أربعين دولاراً |
| Justin'le burada buluşuyorduk. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي قابلت (جاستين) به هذه هو مكان المقابلة |
| Justin'le aynı sorunu yaşamıştık. | Open Subtitles | ) (أتعلم، لقد واجهنا نفس المشكلة مع (جاستين |
| Erkek kardeşi hiç görmedi onun için ben de gelip Justin'le takılabilirim dedim. | Open Subtitles | شقيقهالميقابلالطفلة, لذا فكرت أن أتسكع مع (جاستن) |
| Justin'le "Wicked"ı izleyeceğim. Beşinci kez mi? | Open Subtitles | لا يمكنني المجئ اليوم سأذهب لمشاهدة "الشرير" مع (جاستن) |
| O gece Justin'le olduğunu kanıtlayacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | لا نملك دليلاً يثبت وجوده مع (جاستن) بتلك الليلة |
| Ben de biraz Justin'le bowling oynarım. | Open Subtitles | سألعب البولينغ قليلا مع جاستن |
| - Eminim ama Justin'le konuşurum tekrar. | Open Subtitles | نعم، أنا متأكد و لكنني سأتحقق مع (جاستن) |
| Justin'le yattığım için değil çünkü hala bunun bana ait bir karar olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | (ليس عن النوم مع (جاستن لأنّي أظن أنّه أنا مَنْ ينبغي أن يتخذ هذا القرار |
| Justin'le ilk randevumdan kalma. | Open Subtitles | ماتبقى من موعدي الغرامي الأول مع (جاستن) |