|             Dinle, köpek için üzgünüm. Bir kaza oldu.             | Open Subtitles |              لعلمك , انا اسف لما حدث للكلب كان حادثاً             | 
|             köpek için aldığım oyuncakları görene kadar bekle.             | Open Subtitles |              انتظر حتى ترى الألعاب التى احضرتها للكلب             | 
|             Ciddiyim, Sırf köpek için bir arada kalan gay çiftler gibisiniz.             | Open Subtitles |              جدياً, أنتما كثنائيٍ شاذ مرتبطان معاً فقط من أجل الكلب اللعين.             | 
|             200 woolongluk bir köpek için hayatını tehlikeye atıyorsun.             | Open Subtitles |              تخاطر بحياتك من أجل كلب كل سعره هو 200 ووبونغ.             | 
|             Dört kilo gelen bir köpek için, bu biraz fazlaydı.             | Open Subtitles |              ويعتبر هذا مفرطاً لكلبة كان وزنها ثمانية باوند             | 
|             hiçbir problemim yok. Fakat köpek için aynı şeyi söyleyemem.             | Open Subtitles |              لا يوجد مشكلة على الأطلاق ولكن لا يمكنني التحدث عن الكلب.             | 
|             Eğer ilk kadın ölürse, köpek için kaygılanmam.             | Open Subtitles |              لن أقلق على الكلب إذا ماتت هي أولاً             | 
|             Burada savaştayız sense bir köpek için endişeleniyorsun.             | Open Subtitles |              إننا في خضمّ حرب، وأراك قلقًا على كلب صيد.             | 
|             Bak köpek için üzgünüm.             | Open Subtitles |              الآن، تبدو، لام آسف، حول الكلب.             | 
|             Doğruyu söylemem gerekirse, köpek için daha fazla endişeliyim.             | Open Subtitles |              حتى أكون صادقة معكِ، فأنا مهمومة أكثر بشأن الكلب             | 
|             Ama herkes, istenmeyen köpek için kalbinde yer açabilirse... beraber yaşlanana kadar, onları güldürebileceğimizi ve ağlatabileceğimizi biliyorum.             | Open Subtitles |              ولكن إن فتح الجميع قلوبهم للكلب الصغير المنبوذ، أعلم أننا نستطيع اضحاكهم، وابكاءهم حتى نشيخ معاً.             | 
|             Bir evren, bir dünya rengin köpek için olduğu gibi hayal edilemez.             | Open Subtitles |              الكون,العالم شئ لا يمكن تخيله مثل الألوان للكلب             | 
|             Kasaptan köpek için aldığım etler gibiydi. Ama takım elbise giymişti.             | Open Subtitles |              كالأشياء التي إشتريتها من الجزار للكلب اليوم             | 
|             Unutursan, yani, köpek için kötü olur.             | Open Subtitles |              ِحسناً ، إذا كنت قد نسيت, أعني ، هو أمر سيء للكلب             | 
|             Böyle büyük bir yerde elbette bir köpek için de yer bulunur.             | Open Subtitles |              مثل هذا المكان الكبير بالطبع هناك غرفة للكلب             | 
|             Etrafa şöyle bir göz atalım o zaman bakalım burası bir köpek için uygun bir yer miymiş?             | Open Subtitles |              دعونـا نلقي نـظرة في الجوار وأرى إن كـان هذا المكان مـلائـم للكلب.             | 
|             köpek için hayvan kontrolünü çağırın.             | Open Subtitles |              قوموا بإحضار وحدة مراقبة الحيوانات هنا من أجل الكلب             | 
|             köpek için hayvan kontrolünü çağırın.             | Open Subtitles |              قوموا بإحضار وحدة مراقبة الحيوانات هنا من أجل الكلب             | 
|             Ölü bir köpek için dinleme işini kapattırdım.             | Open Subtitles |              لكني خرّبتُ عملية التنصّت من أجل كلب ميت             | 
|             - Küçük bir köpek için büyük bir isim.             | Open Subtitles |              هذا اسم كبير جداً لكلبة صغيرة             | 
|             köpek için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.             | Open Subtitles |              هذا يفوق ما أستطيع قوله عن الكلب             | 
|             köpek için kusura bakma.             | Open Subtitles |              آسف على الكلب القنبلة كانت لك             | 
|             Hayır, kendi hayatını umursamıyorsun. Ama aptal bir köpek için bebek gibi ağladın.             | Open Subtitles |              بلى، ربما لا تقلق على حياتك ولكنك بكيت على كلب صغير!             | 
|             - Hayır köpek için.             | Open Subtitles |              -كلا، حول الكلب             | 
|             Davacı köpek için çok üzülmüş ama müzakere edebileceğimizi düşünüyorum.             | Open Subtitles |              المدعي منزعج جدًا بشأن الكلب و لكني أعتقد أنه يمكننا أن نتفاوض             | 
|             Eline geçen en büyük firsati sikik bir köpek için harcadin.             | Open Subtitles |              لقد أضعت فرصتك الأكبر من أجل كلبٍ لعين             | 
|             - köpek için pencereyi açmaliyim.             | Open Subtitles |              -يجب ان افتح الشباك من اجل الكلب             | 
|             köpek için fazla sıcak ama kendi içinde uyuyor.             | Open Subtitles |              ساخنة جدا بالنسبة لكلب, لكن هو ينام داخلها             |