| İnan, köpeklere yakalanmaktan çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | يجب أن تصدقني هناك أشياء أسوأ بكثير من أن يحصلوك بكلابهم. |
| Yine de hayatta bundan daha da kötü şeyler var. | Open Subtitles | ومع ذلك، هناك أشياء أسوأ في الحياة أكثر من وجود شيء دائم |
| Güçlü sözler. Ölmekten daha kötü şeyler var ve hepsini hak ediyorum. | Open Subtitles | كلمات قوية، هناك أشياء أسوأ من الموت وأستحق كل واحدة منهم |
| Unutmaktan kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوء من النسيان |
| Onunla ilgili hem iyi hem de kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء جيدة عنه ولكن هناك أشياء سيئة أيضا |
| Genç ve safsın. Filmlerden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | أنت شاب وقابل للتحوير هناك أشياء أسوأ من الأفلام |
| Genç ve safsın. Filmlerden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | أنت شاب وقابل للتحوير هناك أشياء أسوأ من الأفلام |
| Bu dünyada, tıp alanında doğal bir yeteneğe sahip olmaktan... çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ في هذا العالم يمكن أن تحدث لإمتلاك قابلية طبيعية للطب |
| Bu dünyada, tıp alanında doğal bir yeteneğe sahip olmaktan... çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ في هذا العالم يمكن أن تحدث لإمتلاك قابلية طبيعية للطب |
| Sanırım geç kalmaktan daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | حسنا أنا أعتقد أن هناك أشياء أسوأ مثل ... أن تكون متأخرا. |
| Sana söylememe izin ver. Ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | دعني أقول لك هناك أشياء أسوأ من الموت |
| Bir hayvanı sevmekten daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من حب الحيوانات حقاً؟ |
| Hayatta uçağı kaçırmaktan daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من أن تفوتك طائرة |
| Sanırım geç kalmaktan daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | حسنا أنا أعتقد أن هناك أشياء أسوأ مثل ... أن تكون متأخرا. |
| Ama annenin kızı olmaktan daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | لكن هناك أشياء أسوأ من أن تكوني مثل أمك |
| Babanın evleniyor olmasından daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من زواج والدك |
| Olunabilecek daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء أسوأ من ذلك |
| Ve ikincisi ölümden daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | وثانيًا... هناك أشياء أسوء من الموت |
| Bu dünyada yeterince kötü şeyler var. | Open Subtitles | هناك أشياء سيئة في هذا العالم |