| Aynı eski günlerdeki gibi. Ben kötü adam olayım, Sende iyi adam ol. | Open Subtitles | مثل الأيام الخوالي يا رجل ، أنا سأكون الرجل الشرير وأنت هو المنقِذ |
| Kabul ediyorum, kötü adam benim. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أرغب في أن أعترف أني الرجل السيء هنا.وانا معجب بهذا |
| Ve bu da kötü adam öldürülecek çünkü iyi adamın kardeşini vurdu. | Open Subtitles | وهذا الشخص السيء الذي قتل، لأنه أطلق النار على شقيق الرجل الجيد. |
| O kötü adam onlara bir sürü kötü şey öğretmiş. | Open Subtitles | ان هذا رجل سيء و يقوم بتدريس امور سيئة لغاية |
| Bu kötü adam yolculuğuna devam ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل السيئ للغاية ينتقل لنهاية الخط. |
| Bu patlak gözlü amca kötü adam oluyor. | Open Subtitles | ذلك الوغد ذو الأعين الصغيرة هو الشخص الشرير. |
| Hikayendeki kötü adam benim, biliyorum ama ben, kötü biri değilim. | Open Subtitles | أعرف أني أمثل الرجل الشرير في قصتكِ، لكني لست رجلاً سيئاً |
| Hikayendeki kötü adam benim, biliyorum ama ben, kötü biri değilim. | Open Subtitles | أعرف أني أمثل الرجل الشرير في قصتكِ، لكني لست رجلاً سيئاً |
| Bak Cam, benim kötü adam olmamı istiyorsan yanlış kapıya carlıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع,كام,ان كنت تريد ان تجعلني الرجل الشرير فأنت تحاول ان تتسلق الشجرة الخاطئة,اتفقنا؟ |
| "İşte bu kötü adam" diyebilmek için ihtiyaç duyuyorsun. O zaman kötü adama iyi geceler dile! | Open Subtitles | قولوا الرجل السيء طابت ليلتكم انا الرجل السيء |
| O kötü adam, çocuklara cidden çok can yakıcı şeyler öğretiyor. | Open Subtitles | ذلكَ الرجل السيء يعلمهم أشياء سيئة فعلاً ومؤذية كثيراً |
| Bu kötü adam işi hiç de sandığım kadar eğlenceli değilmiş. | Open Subtitles | ان تكون الرجل السيء ليس مرحاً اطلاقاً كما توقعت |
| Şirket burada kötü adam olmak istemedi. | TED | الآن، شركة المرافق لا تريد أن تكون الشخص السيء هنا. |
| Kanıtların üzerine nefesin bile gelse, mahkemede kullanılamaz. Ben de kötü adam olurum. | Open Subtitles | وكأنك تتنفسين فوق الدليل ويصبح ملوثاً، وينتهي أمري بأن أكون الشخص السيء |
| Benim kötü adam olduğumu düşündüğünüzü biliyorum ve senin için kötü sonuçlanan bazı yanlış kararlar verdiğimi reddedemem. | Open Subtitles | اعرف بأنك تعتقد بأنني رجل سيء وأنا لا أنكر بأنني صنعت بعض القرارت التي تثير الشك ربما لاتكون أفضل إهتماماتك |
| Efendi onu öldürdüğünde, kötü adam ruhu aktarımı gibi bir şey oldu belki de. | Open Subtitles | ربما عندما قتلها السيد، الرجل السيئ نقل لها شيئاً |
| Ben buradaki kötü adam değilim. Bu şehrin sivillerini korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لست الشخص الشرير هُنا، انا أحاول حماية مواطنين هذه المدينة |
| İki kötü adam yeri soymak için ön kapıdan geldiler, bir tanesi... kasiyeri vurdu. | Open Subtitles | شخصين أشرار جاؤا لسرقة المكان أحدهم إصاب الموظف وقطعه نصفين |
| Kanuna karşı geldin! Sen polissin, kötü adam olan o. | Open Subtitles | لانك خرقت القانون وانت شرطى وهو الرجل السئ |
| Bak, gerçekten kötü adam olmak istemiyorum. | Open Subtitles | انظري، لا أريد أن اكون الشخص السئ هنا، فعلا |
| Yanlış ayak üzerinde yakalandınız,John. Bu yüzden beni kötü adam zannediyorsunuz. | Open Subtitles | اشعر أننا بدأنا بداية غير جيدة لهذا تعتقد أنني شخص سيء |
| kötü adam dövmeye de hazırım. | Open Subtitles | دائماً على إستعداد لقتل بعض الرجال السيئين. |
| Shaw'ın kötü adam olduğunu, seni kurtaracağımı, birlikte olacağımızı sandım. | Open Subtitles | اعتقدت شاو شريراً وأنا سأنقذكِ وكنا سنكون معاً |
| Orada 11 kötü adam var ve kötülükleri nedeniyle cezalandırılmaları gerek. | Open Subtitles | هناك 11 رجل شرير بالخارج ولابد أن يعاقبوا على شرهم |
| Sonunda polis amirinin kötü adam olduğu ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | بنهاية المطاف، تبيّن أن رئيس الشرطة هو الشرير |
| kötü adam pisliğe düşer.... Fiziksel komedinin vazgeçilmez öğesi.. | Open Subtitles | يَسْقطُ الرجلَ السيئَ في البراز كعنصر كلاسيكي مِنْ الكوميديا الطبيعيةِ |