"kötüleşir" - Translation from Turkish to Arabic

• سوءاً
• ستسوء
• يسوء
• سوءًا

Hemen teslim olursan dikkate alırlar. Olmazsan daha kötüleşir.
إذا سلمت نفسك سوف يأخذون ذلك بعين الإعتبار وإذا لم تسلم نفسك سوف تزيد الأمور سوءاً

Eğer yanılıyorsan, steroidler bağışıklık sistemini baskılar ve durumu daha da kötüleşir.
إن كنت مخطئاً، سيحبس الستيرويد جهازه المناعي سيزداد سوءاً

Böyle konuşurken onu boşverin yoksa durum kötüleşir.
إذا تكلم هكذا، تجاهله، و الا ستسوء حالته.

ve üzülerek söylemeliyim ki yaşla birlikte giderek kötüleşir.
و انا حزين لاخبرك انه يسوء مع التقدم في العمر

Neler yaşadığını bana anlatmassan bu aşamadan sonra durum sadece daha da kötüleşir.
عليك إخباري بما تكابده لأن الوضع لن يزيد إلّا سوءًا من الآن.

- Belki de çekip çıkarmalıyız - Hayır daha da kötüleşir.
ربما علينا نزع الفرع فحسب - لا، ستزيد الحال سوءاً -

İşler kötü gitmeye başlayınca tahmin edilemez şeyler olur ve durum daha da kötüleşir.
لكن حين تسوء الأمور تزيد الكثير من الأمور غير المتوقعة الأمور سوءاً

Bu bir hastalık ve diğer her hastalık gibi tedavi edilmezse kötüleşir.
هو مرض شأنه شأن أي مرض يزداد سوءاً بدون علاج

Bazen hastalar, iyileşmeden önce kötüleşir.
أحياناً، تزداد حالة المرضى سوءاً قبل أن تتحسن

Bir şey hakkında ne kadar uzun yalan söylersen o kadar kötüleşir.
كُلّما طال زمن الكذب بشأن الأمر، كُلّما ازداد سوءاً.

İşler kötüleşir, Tom ve hiçbirimiz bunu istemiyoruz.
ستسوء الامور فقط توم ولا احد منا يريد ذلك

Bebek kötüleşirse Glenda da kötüleşir.
(كلما ساءت حالة الطفل، ستسوء حالة (غليندا

Tedavi edilmezse kötüleşir.
من دون علاج، ستسوء حالتها.

Dişelerim gittikçe kötüleşir.
و ستسوء حال أسناني.

Bu ay Sanki kötüleşir yapamaz mı
كما لو أن هذا الشهر عاجز عن أن يسوء أكثر

Bu süreç sırasında reaktör patlarsa durum daha da kötüleşir.
إذا انفجرَ المُفاعل في منتصف عملية الإخلاء، الوضع سوف يسوء أكثر.

Yaşlandıkça kötüleşir.
الأمر يسوء كلما يتقدّمون في السنّ

Daha çok yalan söylersen oyun kötüleşir.
وإن واصلت الكذب ستزداد الأمور سوءًا