| Bu aptal kask beni gerçek kötülerden koruyabilecek tek şey... | Open Subtitles | هذه الخوذة الحمقاء هي الشي الوحيد الذي سيحميني من الأشرار الحقيقيين |
| Süper kötülerden oluşan bir ordu topluyor ve bomba hazırlıyor. | Open Subtitles | إنه يُجند جيش من الأشرار الخارقيّن و يقوم بصناعة المُتفجرات محلياً. |
| - Bırak beni. Annem senin de kötülerden olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دعني أذهب، لقد قالت أمّي أنّك من الأشرار |
| Sands'in süper kötülerden oluşan bir ekibi var. | Open Subtitles | ساندس يمتلك فريقه الخاص من الأشرار الخارقين |
| İyi çocukları kötülerden böyle ayırıyoruz. | Open Subtitles | هكذا نُخبرُ الرجالَ الجيدينَ مِنْ الرجالِ السيئينِ. |
| Vücudumdaki her zerre bana onun kötülerden biri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كل مابجسدي يقول أنه أحد الأشرار جميع جسدي |
| Bana mı söylüyorsun bunu? O kötülerden biri. | Open Subtitles | أدركت بالفعل ان هو أحد الأشرار ... |
| kötülerden başkasına zararı dokunmaz. | Open Subtitles | هو يؤذي الأشرار فقط. |
| Neyi? Artık kötülerden olduğunu mu? | Open Subtitles | -أنّكَ أمسيت من الأشرار الآن؟ |
| İyileri kötülerden ayırt edebilirim. | Open Subtitles | -إنّي أعرف، أعرف الأخيار من الأشرار . |
| Gotham'ı kötülerden temizliyordu. | Open Subtitles | ينظف مدين (غوثام) من الأشرار |
| Lucy de kötülerden biri. | Open Subtitles | (لوسي) واحدة من الأشرار |