| Şu yolununu üzerindeki küçük şirin masanın üzerine bırakır mısın, yaşlı adam? | Open Subtitles | هلا وضَعتهَا على الطاولة الصغيرة الجميلة هناك وأنت في طريقك للخروج أيها العجوز ؟ |
| Şu küçük şirin patateslere bakar mısın? | Open Subtitles | هلا نظرت إلى تلك أصابع البطاطس الصغيرة الجميلة ؟ |
| Bu küçük şirin şeylere karşı koyamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطع مقاومة تلك الأشياء الصغيرة الجميلة. |
| Zanlımızın ateş eden kişi olup olmadığını belirlemek için barut izlerini kontrol ederken, ki değilmiş, muhteşem çantanın içinde bu küçük, şirin şeyi buldum. | Open Subtitles | عن رواسب إطلاق نار تؤكد أن مشتبهنا هو القاتل وهي ليست كذلك وجدت هذه القطعة الجميلة الصغيرة وهذه الحقيبة المدهشة |
| Bu küçük şirin larva büyüyünce neye benziyor merak ediyorum? | Open Subtitles | ترى ما الذي ستنمو تلك اليرقة الجميلة الصغيرة لتصير عليه ؟ |
| - Bekleyin, orada küçük şirin bir kutu var. - Selam! | Open Subtitles | انتظر هناك واحد صغير لطيف بالأعلى هناك مرحبا |
| Fakat küçük şirin kızın doğru şeyi yapmaya çalıştığına inandı. | Open Subtitles | لكن سيصدق قصتها بشأن الفتاة اللطيفة التي تقوم بالتصرف السليم |
| Sadece o küçük şirin ağızlarınızı kapalı tutun ve hepinizi kastediyorum, çok geçmeden her şey bitecek. | Open Subtitles | أغلقوا تلك الأفواه الصغيرة الجميلة فحسب وأنا أعنيكن جميعاً وقريباً، هذا الأمر سينتهي برمته. |
| Bunlar 3. caddedeki küçük şirin fırından. | Open Subtitles | أجل، إنّها من المخبزة الصغيرة الجميلة في الشارع الثالث. |
| Onların bildiği kadarıyla çocuklardan nefret ediyor arka bahçemizde tuttuğumuz köpeğimizi küçük şirin kedi yavrularıyla besliyoruz. | Open Subtitles | وكل مايعرفونه, هو أننا نكره الأطفال... . أننا نطعم هذه القطط الصغيرة الجميلة لكلب نحتفظ به في حديقة منزلنا. |
| küçük şirin Cécile! | Open Subtitles | سيسيل الصغيرة الجميلة |
| Oysa ki, karını ve küçük şirin kızını düşünüyor olman gerek. | Open Subtitles | اذا تحتاج للتفكير بزوجتك وابنتك الجميلة الصغيرة |
| Bu küçük şirin insan iki yaşına basacak kızım Elliot. | TED | هذه الإنسانة الجميلة الصغيرة على وشك بلوغ الثانية تدعى (إيليوت). |
| Soldaki küçük şirin kız, kardeşim Luise. | Open Subtitles | شقيقتي هي الفتاة الجميلة الصغيرة على اليسار، (لويز). |
| - Bekleyin, orada küçük şirin bir kutu var. | Open Subtitles | انتظر هناك واحد صغير لطيف بالأعلى هناك مرحبا |
| Henüz büyümemiş küçük şirin şişeler. | Open Subtitles | هذه الزجاجات اللطيفة التي لم تنضج بعد |