| Oh, komik saçlı küçük adamın bir zamanlar dediği şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | فقط افكر بما أخبرنا الرجل الصغير ذو الشعر المضحك |
| Bu küçük adamın mantarlı ayakları var ama bir türlü 20- | Open Subtitles | هذا الرجل الصغير الحزين لديه قدمُ فِطر لكنه لا يريد إنفاق عشرون سنت.. |
| Sanırım bu küçük adamın bununla bir ilgisi var. | Open Subtitles | انا اعتقد ان هذا الرجل الصغير لدية بعض الاشياء لبفعلها |
| Ama sonra biri odaya girdi ve bu küçük adamın önünde dikildi. | Open Subtitles | لكن شخص ما دخل الغرفة ووقف أمام هذا الرجل الصغير |
| Hani şu ismini bizim başkentten alan akıllı küçük adamın da dediği gibi neydi adı şunun bir şey...bilmem kim Berlin. | Open Subtitles | اليست هذه الكلمات التى كتبها ذلك الرجل الضئيل الذكى ؟ ذلك الذى سرق اسمه من عاصمتنا,حاجه برلين |
| Yüz operasyonuna geç kaldığım için özür dilerim. John, küçük adamın askerlik yaptığını söyledi. | Open Subtitles | آسف، أنه فاتني الضرر الوجهي "جون" قال أن الصغير كان كجندي |
| Ama sonra biri odaya girdi ve bu küçük adamın önünde dikildi. | Open Subtitles | لكن شخص ما دخل الغرفة ووقف أمام هذا الرجل الصغير |
| Beni merak etmeyin. küçük adamın takımlar yanında. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأني الرجل الصغير معه ذخيرة كافية |
| Bu anlamsız, küçük adamın neyi ispatlamaya çalıştığını bilmiyorum ama çalışmalarımızı komik duruma getiriyor. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي يحاول إثباته هذا الرجل الصغير السخيف لكنه يستهزأ بمهنيتنا |
| Ayrıca, çeki yırtmasının tek sebebi küçük adamın Aaron'ın romanı hakkında atıp tutmasıydı. | Open Subtitles | بالإضافة السبب الوحيد الذي أعطيناه الشيك لأن الرجل الصغير كان يقول كلام سيء عن |
| küçük adamın büyük gecesi için küçük bir kolye. | Open Subtitles | لمعة صغيرة لـ ليلة الرجل الصغير الكبيرة بالخارج |
| Bu film, bir hırkanın içinde yaşayan küçük adamın hikayesi miydi? | Open Subtitles | هل هو الواحد بخصوص الرجل الصغير الذي يعيش داخل سترة؟ |
| küçük adamın yatağa yatma vakti geldi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه موعد خلود الرجل الصغير للنوم. |
| küçük adamın genital bölgesindeki yanma hissini hayal edebiliyorum. | Open Subtitles | أتخيل حرقان في المنطقة التناسلية في الرجل الصغير. |
| küçük adamın çıkardığı sese bakılırsa Arcadian'ın güzelliğinden çok etkilenmişe benziyor. | Open Subtitles | أظن أن ذلك الرجل الصغير " يبدو متأثراً بجمال الـ " أركيديان |
| - Evet, siz de küçük adamın babasınınız, Boyle'un. | Open Subtitles | اجل وانت والد الرجل الصغير بويل |
| Ama küçük adamın aç olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | -ولكن أنا أعرف أن هذا الرجل الصغير جائع . |
| Dougal söylediği küçük adamın törenin ne zaman başlamasını istediğimizi sormadan önce biraz teklediği. | Open Subtitles | قال (دوغال) أن الرجل الصغير بالكاد تفادى ضربة قبل أن يسأل في أي وقت نريد أن تبدء المراسم |
| Burt, Yüzüklerin Efendisi'ndeki küçük adamın yalan söyleyebileceğini sanmıyorum o yüzden bence gidelim. | Open Subtitles | ,( حسناً, ( بيرت أنا لا اعتقد الرجل الصغير من فلم سيد الخواتم يمكن أن يكذب . لذلك أعتقد أنه يجب أن نكون في طريقنا |
| Bu küçük adamın kazanması fiziksel olarak imkansız. | Open Subtitles | مستحيل جسدياً لهذا الرجل الضئيل أن يفوز |
| Yüz operasyonuna geç kaldığım için özür dilerim. John, küçük adamın askerlik yaptığını söyledi. | Open Subtitles | آسف، أنه فاتني الضرر الوجهي جون" قال أن الصغير كان كجندي" |