| O saçma uygulamanın mantığını anlayamadım, tabii amacı beni tamamen küçük düşürmek değilse. | Open Subtitles | عجزت عن رؤية الهدف من هذه المناورة السخيفه إلا أن كان الهدف منها هو إذلالي بالكامل |
| Şimdi böyle diyorsun ama bir gün beni küçük düşürmek isteyeceksin. | Open Subtitles | تقول هذا الآن، ولكن يومًا ما، سترغب في إذلالي. |
| Bütün o güç gösterisi babamı küçük düşürmek için miydi? | Open Subtitles | هذا العرض من القوة، هل كل هذا بسبب إذلال أبي؟ |
| - Hayır. Birisini aşağılamak, küçük düşürmek genel olarak ağzına sıçmak onu sevdiğini itiraf etmekten çok daha kolaydır. | Open Subtitles | لا، لأنه من الأسهل إذلال والتقليل من احدهم عن الإعتراف بأنك تحبهم |
| Birleşik Devletleri küçük düşürmek istedik, siz ise polisi uluslararası kahramanlar yaptınız. | Open Subtitles | لقد أردنا إحراج أمريكا لقد تسببت فى أن يبدو البوليس كالأبطال |
| Onu küçük düşürmek, ölümler için suçlamak istedin. | Open Subtitles | لقد أردتَ إذلاله و لومه على جرائم القتل |
| Birini sakinleştirme şeklin bu mu? Onları arayıp, halkın önünde küçük düşürmek? | Open Subtitles | أهكذا تهدئ أحدهم، بالاتصال بهم وإذلالهم أمام الناس؟ |
| Elzar'ı kalabalık stadyum önünde küçük düşürmek için. Başardığıma inanıyorum. | Open Subtitles | لإذلال إليزار في ملعب كبير أعتقد أني فعلت هذا |
| Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. | Open Subtitles | لكن لو استخدمت نقاط ضعفه لإذلاله امام العامّة سأتوقّف عن العمل لديك |
| Çirkin davranışının, beni toplum içinde küçük düşürmek istemenin gerekçesi. | Open Subtitles | عذر وفرصة لإذلالي بين الناس |
| Tanrım... Nenden en eski ve sevgili arkadaşımı küçük düşürmek isteyim ki? | Open Subtitles | ولماذا أريد أن أهين صديقي القديم والحميم؟ |
| Amacın bu meseleyi çözmek mi, yoksa beni küçük düşürmek mi? | Open Subtitles | هل أنت مهتم بحل هذة القضية أم بجعلى أبدو أحمقاً ؟ |
| Bir oğlan var. Hayattaki tek amacı beni küçük düşürmek. | Open Subtitles | ثمة شاب هدفه الوحيد في الحياة هو إذلالي. |
| Beni ailemin önünde küçük düşürmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تريدين إذلالي امام عائلتي؟ |
| Yoksa beni küçük düşürmek yeterli miydi? | Open Subtitles | أم أنّك ببساطة تريد إذلالي فحسب؟ |
| Adamın önce kendini küçük düşürmek istediğini düşünmüş. | Open Subtitles | ظناً منها أنه يريد إذلال حبيبها الأول |
| "insan"ı ifşa etmek ve küçük düşürmek için kendilerini adamışlar. | Open Subtitles | الذينَ لديهم التزام (لفضح العنصرية) و إذلال (الشخص), |
| Kocasının kariyerini mahveden adamı küçük düşürmek. | Open Subtitles | إحراج الرجل الذي تسبب بخسارة زوجها لوظيفته |
| Ben sadece onu küçük düşürmek istemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ إذلاله |
| Tedavi etmek için, testler yapmak ve onları küçük düşürmek için. | Open Subtitles | اخضاعهم للتجارب والاختبارات، وإذلالهم. |