| Bu tuhaf küçük kutu sihirli aynayı kontrol ediyor galiba. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الصندوق الصغير الغريب يتحكم بهذه المرآة السحرية |
| Şimdi bu küçük kutu size şeker bilinci kazandıracak. | Open Subtitles | هذا الصندوق الصغير يجعل لديك إدراك للحلوى |
| Elbise dolabında sutyenlerinin altında bir tane küçük kutu var. Onun içinde. | Open Subtitles | أحضري الصندوق الصغير موجود في خزانتك تحت حمالات الصدر |
| - Televizyon kablolarını bağladığımız küçük kutu var ya. | Open Subtitles | صندوق صغير نصل به التلفاز والكيابل |
| İşsiz kaldıktan sonra, bir işe girseniz bile her hafta işsizlik parasını çekinizden kesiyorlar ve size o küçük kutu içerisinde gösteriyorlar. | Open Subtitles | حتى وإن حصلت على وظيفة بعد إذ كنت عاطل... يأخذون نسبة "البطالة = التقاعد..." من راتبك كل إسبوع... ويظهرونها لك في ذلك المربع الصغير... |
| Bu küçük kutu sizin telefon numaranıza sahip. | TED | ذلك الصندوق الصغير يحمل رقم هاتفك |
| "...insan eliyle kurulmuş bu geniş bölge ki sadece bir kopyadır, aynı küçük kutu..." | Open Subtitles | منطقة شاسعة، بُنيت بالأيدي" ،بلا أي شيء سوى التكرار ...نفس الصندوق الصغير" |
| Evet, Tom. Fransa'dan o küçük kutu dışında bir şey getirmiş olmalısın. | Open Subtitles | أجل أعني (توم) لابد و أنك أحضرت أكثر من هذا الصندوق الصغير من فرنسا |
| - O küçük kutu nedir? | Open Subtitles | ما هذا الصندوق الصغير |
| Bu küçük kutu... | Open Subtitles | ... ذلك الصندوق الصغير |
| Şu küçük kutu. | Open Subtitles | ... ذلك الصندوق الصغير. |
| Şu küçük kutu mu? | Open Subtitles | إنه صندوق صغير |
| küçük kutu. | Open Subtitles | صندوق صغير. |
| İşsiz kaldıktan sonra, bir işe girseniz bile her hafta işsizlik parasını çekinizden kesiyorlar ve size o küçük kutu içerisinde gösteriyorlar. | Open Subtitles | حتى وإن حصلت على وظيفة بعد إذ كنت عاطل... يأخذون نسبة "البطالة = التقاعد..." من راتبك كل إسبوع... ويظهرونها لك في ذلك المربع الصغير... |