| Arabaya gidince parayı ödeyebileceğimi biliyordum, ama bu bu tür adamlara değil koltuğun altındaki 100.000 doları küllükte bozuklukların bile olduğunu söyleyemezsin | Open Subtitles | اعرف انني استطيع دفعها اذا استطعت الوصول الى سيارتي لكنه ليس من نوع الاشخاص الذي تود أن يعرف لديك فكة في منفضة السجائر, |
| New Yorklular sarma yapıyor ama sen sigaranı küllükte bıraksan gelip söndürüyorlar. | Open Subtitles | نيويورك, قاموا بصناعة النسخ كي تحترق إن تركتها في منفضة السجائر. |
| - Ölünün yanındaki küllükte buldum bunu. | Open Subtitles | - لقد تم العثور عليه فى منفضة السجائر التى كانت موضوعه بجوار فراش الرجل الميت |