| Tanrım, bütün genital bölgesini traş etti, bu dünyadaki pek çok kültürde, şaşırtıcıdır. | Open Subtitles | ياألهي،لقد قام بحلق منطقه عانته كاملا ذلك ما يحيّر أكثر الثقافات حول العالم. |
| Birçok kültürde, hayallerinin peşinden gitmekle ilgili söylenler vardır. | TED | هناك أسطورة في معظم الثقافات حول اتباع أحلامك. |
| Oluşturduğu tuhaf kıvrımlar pek çok kültürde ses getiren yaygın masallar ve efsane türlerini açığa çıkartıyor. | TED | المنحنيات التي رسمها أظهرت أنواعا شائعة من الحكايات الخرافية والأساطير الموجودة في العديد من الثقافات. |
| HW: Bu kolektif sorumluluk duygusu bazen kültürde biraz eksik olur. | TED | هيلين والترز: هذا الشعور بالمسؤولية الجماعية أحياناً مفقود في هذه الثقافة. |
| Popüler kültürde cinsiyet eşitsizliğini protesto etmek için ona fırsat oldu. | Open Subtitles | كانت فرصتها للاحتجاج على عدم المساواة بين الجنسين في الثقافة الشعبية |
| Öğrencilerimiz görselliği zengin bir kültürde yetiştiler, bu yüzden bilgiyi de aynı şekilde almaya alışıklar. | TED | طلابنا ينمون في ثقافة بصرية، إذًا هم معتادون على تلقّي المعلومات بهذه الطريقة. |
| Birçok kültürde âdetler gereği sadece erkek selamlanır. | Open Subtitles | في العديد من الحضارات , أنه من المعتاد أن تنحني للرجل فقط |
| Şeytani saldırıların hikayeleri her kültürde ve inanışta aynıdır. | Open Subtitles | انها تضع تصور لهجوم شيطاني مشترك في كلّ الثقافات والأديان. |
| Aslında, birçok kültürde böcekler temel besin kaynağı olarak kabul görür. | Open Subtitles | في الحقيقة, الحشرات هي نظام غذائي في العديد من الثقافات |
| Sorun değil, pek çok kültürde geğirmek iltifat olarak kabul edilir. | Open Subtitles | لابأس في العديد من الثقافات يعد ذلك ثناء |
| Birçok kültürde vampirlerin kendilerini uçan varlıklara dönüştürebildikleri söylenir, yarasa ve güveler gibi. | Open Subtitles | يعتقد بالكثير من الثقافات أن مصاص الدماء يتحول لكيان طائر كالخفافيش أوالعث |
| Biliyorsun, mezardan çıkarma birçok kültürde, saygısızlık veya tabu olarak algılanır, özellikle ölülerini gömenler tarafından. | Open Subtitles | أتعلمين؟ أن إعادة إستخراج الجثة يعتبر تدنيساً للمقدسات أو من المحرمات في بعض الثقافات, و خصوصاً من طرف الذين |
| İnsanlığın doğumundan beri bir çok kültürde şeytanın çalışma yönteminin efsanevi doğaüstü varlıklarla olduğu anlatılır. | Open Subtitles | العديد من الثقافات منذ فجر الإنسانية فسرت الشرّ بأنه عمل من الكائنات الخرافية الخارقة للطبيعة |
| Birçok kültürde bu tür davranışlar iki durumdan biriyle sonuçlanır. | Open Subtitles | الآن ذلك السلوك موجود في أكثر الثقافات. النتائج موجوده في إحدى النتيجتين. |
| Yani, bir çok kültürde yasak zevklerden keyif almak için eşler değiştirilir. | Open Subtitles | حسناً العديد من الثقافات تبادل الشركاء للانغماس في المتعة المحظورة |
| Kılavuzluğu, telkini, ahlakı kültürde aramalıyız. | TED | الثقافة هي ما يجب ان نلتفت اليه للتوجيه , المواساة , الاخلاق |
| Çünkü yemek görevlisi bayanlara popüler kültürde eskiden beri nazik davranılmazdı. | TED | لأن عاملات المطبخ لم يعاملوا بشكل طيب في الثقافة العامة طوال الوقت |
| Bilirsiniz, benim gibi kendini beğenmiş bir kadın için böyle bir kültürde yaşlanmak oldukça zor. | TED | بالنسبة لامرأة عقيمة مثلي، من الصعب أن تكبر في ظل هذه الثقافة. |
| Bana ilginç gelen, bütün bunların ömür boyu tek eşliliğe değer veren bir kültürde olmasıdır. | TED | المثير للاهتمام بالنسبة لي هو أن هذا كلّه يحدث في الثقافة التي تقدّر الزواج الوحيد المستمر مدى الحياة. |
| Anladım ki; her kültürde birbiriyle uzlaşmayan çelişkiler mevcut. | TED | لقد اكتشفت أنّ أيّة ثقافة بها تناقضاتها الخاصة. |
| Birçok ilkel kültürde sizin yaşınızdakiler, kendi çocuklarından sorumludurlar. | Open Subtitles | في العديد من الحضارات البدائية سيكون لديكِ عدة أطفال الآن |
| Söylemek istediğim, böyle şeyler her kültürde vardır. Henüz 13 yaşındasın. | Open Subtitles | أعني إن هذا يحدث في كل مكان وهذا متعلق ببلوغك سن الثالثة عشرة |
| Her efsane, her kültürde, Mars özel bir yer tutmuştur. | Open Subtitles | وفي كل حضارة بشرية، المريخ كان دائماً له مكانة خاصة. |