| Az önce üç Genelkurmay üyesiyle toplantıdaydım Kürkistan'ın Fas'la komşu olduğunu sanıyorlar. | Open Subtitles | لقد تركت لتوي اجتماعاً مع ثلاث موظفين يظنون أن كركستان تقع قرب المغرب. |
| Ama Kürkistan'dan dokunulmazlığı kaldırmasını istemeyeceğiz. | Open Subtitles | لكننا لن نطلب من كركستان أن ترفع الحصانة. |
| İleri üslerimiz Kürkistan'dan günlük yakıt nakliyatları almaya devam edecekler, gerginlik çıkmadığı sürece. | Open Subtitles | وليس لدي خيار آخر. ستتلقى قواعدنا شحنات نفط يومية من كركستان إن بقي الوضع مستقراً، |
| Kürkistan'dan Lavich'e desteği kesmelerini istedim, onu tutuklayabilmek için. | Open Subtitles | اتصلت بهم. طلبت من كركستان أن تسحب دعمها للافيتش لكي أتمكن من توقيفه. |
| Tek yol, dokunulmazlığını Kürkistan'ın kaldırması. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة هي رفع كركستان لحصانته، |
| Fitz'in Kürkistan Başbakanı'nı arayıp, Lavich'in dokunulmazlığını kaldırmalarını istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين من فيتز أن يتصل برئيس الوزراء في كركستان -ويطلب منه رفع الحصانة الديبلوماسية عن لافيتش. |