| Hala hatırlarım, kürsünün arkasında dururken, böceksi tıklamayı hala duyuyordum. | TED | وأتذكر وقوفي هناك خلف المنصة وأنا أسمع ذلك النقر على ذلك الجهاز |
| Domuzlar, derhal kürsünün önündeki... en iyi yerlere oturdular. | Open Subtitles | الخنازير استولوا على افضل الاماكن مباشرتاُ مقابل المنصة |
| Kumanda, Delta olmalı ve Delta'da kürsünün altında. | Open Subtitles | لابد وأن الريموت هو جهاز الدلتا وجهاز الدلتا في المنصة |
| Eminim sunu töreninde kürsünün yerinden şikayet etmeye gelmiştir. | Open Subtitles | أراهن أنه يريد تقديم شكوى حول أين ستكون المنصة للتدشين. |
| babacığımın kürsünün altında tuttuğu dolu tüfekle vaaz verdiği tutucu şehirde hormonları patlamış, yazın dans etmeden başıboş takılan iki genciz. | Open Subtitles | نحن مراهقان,بنفس الهرمونات موجودين في الصيفيه ملتصقين بأرجلنا في بلده محافظه حيث أبي يحمل بندقيته المحشوه تحت المنبر |
| Bir de, önceden konuştuğumuz gibi kürsünün altına yükseltici bir şey koyacak mıyız? | Open Subtitles | أيضاً , أيمكننا رفع المنصة هنا كما ناقشنا سابقاً أعرف.. |
| kürsünün arkasına bir araç yanaşıyor. Görünüşe göre açılış konuşmasını yapacak kişi geldi. | Open Subtitles | توقف موكب صغير وراء المنصة يبدو أن المتحدثة الرئيسية قد وصلت |
| kürsünün üstünde, canavarın büyük kavonozunun altında olacağız. | Open Subtitles | ستكون في أعلى المنصة تحت جرة الوحش المشعوذة وسوف ندخل من هنا |
| Paylaşımda bulunma sırası bendeyken kürsünün arkasında 31 çektim zaten. | Open Subtitles | استمنيت خلف المنصة بينما كنت اشاركهم قصتي |
| kürsünün diğer tarafında olmak hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا أستمتع بكوني على الجانب الآخر من المنصة ولو لمرة |
| Bu doğru. kürsünün altına sakladım. | Open Subtitles | إنها الحقيقية، لقد اخفيته في المنصة |
| kürsünün arkasına giderken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها رأيته يختبئ خلف المنصة |
| Beni kürsünün dibine koymuşlardı. | Open Subtitles | لكنهم وضعوني قُرب المنصة |
| Lütfen kürsünün önünde sıraya girin. | Open Subtitles | يرجى الاصطفاف إلى جوار المنصة... |
| - İki gün kaldı. - kürsünün önünden. | Open Subtitles | ـ بقي يومان ـ على المنصة |
| kürsünün arkasında bir soğutucu var. | Open Subtitles | من ثلاجة مخبأة خلف المنبر |
| Angie kürsünün arkasında eğiliyor. | Open Subtitles | ستقوم (أنجي) بإتخاذ وضعية البطة خلف المنبر |