| Jack, Kıbrıs kaydının sahte olduğuna dair bir ipucunu izliyor. | Open Subtitles | جاك يمشي وراء افتراض بأن تسجيل قبرص مزيف |
| Zaten CIA'den, Kıbrıs kaydının gerçek olduğuna dair su götürmez kanıt var. | Open Subtitles | لدينا ادلة دامغه من لانغلي بأن تسجيل قبرص أصلي |
| Kanıt eğer Kıbrıs kaydının sahte olduğunu gösterirse, Başkan, o uçakları geri çağırabilmeyi istiyor. | Open Subtitles | اذا كانت الدلائل تشير الى ان تسجيل قبرص مزيف يريد الرئيس أن يكون عنده الخيار لطلب رجوع تلك الطائرات |
| Kaynak kayıtları Kıbrıs kaydının sahte olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | الملف الاصلي للتسجيل الذي يثبت أن تسجيل قبرص مزيف |
| Jack Bauer'ın, Kıbrıs kaydının sahte olduğunu gösterebilecek kanıtı varmış. | Open Subtitles | جاك باور لديه دليل يزعم به أن تسجيلات قبرص مزيفة |
| Bana öyle gelmiyor. Jack'in, Kıbrıs kaydının sahteliğine dair kanıtı varmış. | Open Subtitles | لا أعتقد ذلك ، لقد قال جاك بانه حصل على الدليل الذي يثبت بأن تسجيل قبرص مزيف |
| Kıbrıs kaydının, bu savaşa temel olan tek kanıtın, sahte olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | إنه يؤمن بأن تسجيل قبرص الدليل الوحيد الذي دفع بنا الى هذه الحرب بأنه مزيف |
| Kıbrıs kaydının kesinlikle sahte olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | استطيع أن أقول لك بأن تسجيل قبرص هو بالفعل مزيف |
| Ama yakında Kıbrıs kaydının sahte olduğuna dair kanıt almamız muhtemel. | Open Subtitles | ولكن هناك أمل كبير بأن نستلم قريباً الدليل بأن تسجيل قبرص مزيف |
| Bugünkü olayların ve Kıbrıs kaydının... mimarı gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو انه كان وراء انفجار اليوم وإحضار تسجيل قبرص |
| Başkan Kıbrıs kaydının sahte olduğunu öğrenip saldırıyı durdurdu. | Open Subtitles | لقد اكتشف الرئيس تسجيل قبرص وألغى الهجوم |
| Kıbrıs kaydının sahte olabileceği görünüyor. | Open Subtitles | جيم ، اعتقد ان تسجيل قبرص مزيف |
| Bugün Kıbrıs kaydının gerçekliğiyle ilgili bir karmaşa olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه يوجد شكوك حول صحة تسجيل قبرص |
| Kaynak kayıtları Kıbrıs kaydının sahte olduğunu kanıtlıyor. | Open Subtitles | التسجيلات الأصلية التي تثبت أن تسجيلات قبرص مزيفة |